İlk yarışı 1950 yılında İngiltere’nin Silverstone pistinde yapılan ve 70 yıllık serüveni boyunca motor sporlarının zirvesi kabul edilen Formula 1, covid-19 pandemisine rağmen dünyanın en fazla izleyici toplayan etkinliği olmaya devam ediyor. Bu yıl bir ayağı da ülkemizde düzenlenen bu organizasyonun beraberinde getirdiği şaşırtıcı gerçeklere gelin birlikte göz atalım.
1-) F1 araçları 4 saniye içinde 200 km hıza ulaşabiliyor.
Formula 1 araçlarının dünya üzerindeki en hızlı araçlardan olduğunu ve amaçlarının bu hızlara çok kısa sürelerde ulaşmak olduğunu hepimiz biliyoruz. Bir F1 aracının ne kadar kısa sürede hızlandığı, belki de görmediğiniz sürece inanamayacağınız bir şey olabilir fakat biz yine de belirtelim; genel olarak bu araçlar 4 saniye içerisinde 200 km/saat hıza ulaşabiliyorlar.
2) F1 araçlarının maliyeti 7 milyon doları buluyor.
Formula 1 araçları, özel firmalar tarafından üretilen özel araçlardır, dolayısıyla araçların tam olarak ne kadara mal olduğunu bilmiyoruz. Fakat yapılan tahminlere göre temel bir F1 aracının minimum tutarı 7 milyon dolar ki bu rakam, aracı geliştirmek için eklenen çeşitli donanımları kapsamıyor.
3) F1 araçları 80.000’in üzerinde parçaya sahip oluyor.
Formula 1 araçları en az 80.000 parçadan oluşuyor; çoğu zaman bu sayının da üstüne çıkılıyor. Doğal olarak bu parçaların çok büyük bir dikkatle tasarlanması ve birleştirilmesi gerekiyor. Bir aracın %0,01’lik bir hata oranı bile aslında 8 parçaya tekabül ediyor; artık gerisini siz düşünün.
4) F1 araçlarının motorları soğukken çalışmıyor.
Soğuk motoru zorlamak birçok motorlu taşıt için zararlıdır ancak F1 araçları, direkt olarak motor soğukken çalışmıyor. Bu yüzden F1 teknisyenleri, kullanılmadan önce araçları dışarıdan ısıtıyorlar. Birçok F1 aracının harici ısıtma kanallarına sahip olmasının nedeni de bu.
5) F1 araçlarının motorları ortalama 6-7 yarış dayanabiliyor.
Formula 1 araçlarının motorları ne kadar özel olursa olsun en fazla 6-7 yarışa kadar dayanabiliyor. Bunun nedeni ise motorların uzun ömür değil, yüksek performans için tasarlanmış olması. Yüksek performans gereksinimi de ancak motorun ömründen çalınarak elde ediliyor.
6) F1 araçlarının direksiyonları 25’e yakın tuş içeriyor.
F1 aracının direksiyonuna baktığınızda hiçbir şey anlamamanız normal. Her biri farklı fonksiyona sahip 20’ye yakın tuş bulunan bu direksiyonlar; lastik basıncı, yakıt göstergesi, frenler, hız paneli gibi birçok gösterge ve tuşu üzerinde barındırıyor.
7) F1 sürücüleri dünyanın en dayanıklı kasklarından birini kullanıyor.
Kazalar, ne yazık ki F1 yarışlarının olmazsa olmazıdır. Yüksek hızda araçların ve tehlikeli virajların beraber olduğu bir ortamda kaza kaçınılmaz oluyor. Durum böyle olunca da F1 sürücülerinin kullandığı kasklar, bugüne kadar yapılmış en dayanıklı kasklar oluyor. Kullanılmadan önce farklı farklı testlere tabi tutulan bu kasklar, ancak testlerin hepsini geçtikten sonra pilotlarla buluşuyor.
8) F1 sürücüleri bir yarışta ortalama 3-4 kg kaybediyor.
Hepimizin bildiği üzere kilo kaybı, F1 hakkında konuşulan en büyük efsanelerden biridir. Pilotlar yarışta kokpit içerisindeki dayanılmaz sıcaklıklar nedeniyle kilo kaybediyorlar. Bu kayıp değerler bir yarışta 4 kg’a kadar çıkabiliyor.
9) F1 takımları ortalama 600 kişiden oluşuyor.
Ekran başında F1 yarışlarını izlerken genelde pit duvarında sadece birkaç kişiyi görüyoruz. Fakat bir F1 sürücüsünün piste çıkmasında genelde 600 kişilik bir ekibin emeği oluyor. F1 takımlarında biz seyircilerin gözüne ”basit” gelebilecek görevlerde bile birçok ekip üyesi çalışıyor.
10) F1 yarışlarında puan kazanabilen yalnızca 1 kadın sürücü bulunuyor.
Formula 1 maalesef erkek egemenliğinin olduğu bir spor dalı. Hal böyleyken de çok az kadın sürücüyü pistlerde izleme şansı yakalıyoruz. F1 yarışlarında bugüne kadar puan kazanabilen tek bir kadın pilot var: İtalyan Lella Lombardi. 1975 İspanya GP’de 0,5 puan alan Lombardi, hala rekorunu koruyor.
Dünyadanın en tehlikeli sporlarından biri olan Formula 1, her yıl gelişen teknolojisi ile daha da şaşırtıcı bir şekle bürünüyor. Cesur pilotlarla heyecanlı hale gelen bu organizasyonun önümüzdeki yıllarda biz seyircilerine neler göstereceği en büyük merak konusu.
Mert ERDEM
