2020 Orlando Bubble’ında eski Sixers’lı Mike Muscala’nın bulduğu üç sayılık isabet belki de takımın geleceğini değiştirmiş olabilir. O üçlük isabetiyle birlikte Oklahoma City Thunder, ligi ilk 10 takımın arasında tamamladı. Bunun sonucunda Sixers’a da Markelle Fultz takasından elde edilen; Thunder’ın ilk 20 korumalı draft hakkını kullanma şansı doğdu. Sixers, 21. sırada Kentucky’den Tyrese Maxey’i seçti. Performansını gördükten sonra NBA yazarları Maxey’i, 2020’nin en iyi “draft steal” oyuncusu olarak değerlendirdi. Kısa alanda hız kazanıp çembere çok rahat gidebilmesi, floater kullanımı ve savunmadaki top çalma ve blok özellikleriyle dikkat çekmeye başladı.
2020-21 sezonun başlarında fazla şans bulamasa da takımdaki Covid-19 vakaları ile birlikte süre bulmaya başladı ve iyi performanslar çıkardı. Örneğin, 7 kişilik rotasyonla çıktıkları karşılaşmada; Denver Nuggets’a karşı 39 sayı, 7 ribaund, 6 asist ile oynadı. Sezon ilerledikçe Sixers taraftarının gönlünde taht kurdu ama istediği ve hak ettiği süreyi tekrar alamadı. Takımın diğer guardlarından Shake Milton’ın arkasında kaldı çoğunlukla. Play-off’ta Wizards ve Hawks serilerinde sakatlık ve kötü performanslardan sonra Maxey’e ciddi bir şans geldi. Aldığı kısa süreleri iyi değerlendiren 21 yaşındaki oyuncu, Sixers’ın önemli parçalarından biri olabileceğini gösterdi.
2021-22 sezonu öncesi Philadelphia’da Ben Simmons krizi yaşanınca Tyrese Maxey’e gün doğdu. Maxey, Play-off performansı ile Milton’ın önüne geçmiş ve yeni sezonda takımın birinci guardı olmuştu. Maçlara ilk 5 başlayan Birleşik Amerikalı oyuncu, kendini daha önce olmadığı bir rolde buldu. Sixers’ın hücumu artık tamamen takımın starı Joel Embiid’e bağlıydı. Topu guard getirir, Embiid’e tepede veya postta teslim eder ve onun yaratması beklenirdi. Bu topsuz oyunda Maxey, henüz kendini geliştirmiş değildi. Çünkü en önemli nokta Maxey’nin üç sayılık isabet yüzdesi istikrarlı ve istenilen seviyede değildi. Yaz döneminde sıkı çalışan Maxey, çalışmalarının faydasını gördü ve bu süreçte üç sayılık isabet yüzdesini %30.1’den %39.9’a çıkardı.
Geçtiğimiz sezon olduğu gibi takımı yine Covid-19 dalgası vurunca üstüne de Embiid sakatlık yaşayınca kendini daha da gösterme fırsatı buldu. Kasım ayındaki 6 maçlık sürede; maç başına 25.7 sayı, 4.5 asist, 3.8 ribaund, 57% FG, 48% 3PT, 92% FT ile oynadı. Potaya drive’larını ve floater’larını yüksek yüzdeyle bitiriyor ve iyi şut atıyordu. Artık takımın ikinci en önemli hücum opsiyonu haline gelmişti.
Sezon içinde inişler çıkışlar yaşasa da şu ana kadar Embiid’in arkasında takımdaki en istikrarlı isim olarak gözüktü. Maç başına 16.9 sayı, 4.8 asist ve 3.5 ribaund istatistiklerine ulaştı. En önemlisi Sixers taraftarlarının sevgilisi oldu. Taraftarlar, ona takımlarının en dokunulmaz oyuncularından biri ve yeni Allen Iverson olarak bakıyor ve onu çok seviyor.
Osman Demir