ANADOLU EFES 69-58 BROSE BAMBERG
Beyin arşivimde ne kadar kötü, iğneleyici kelime varsa elimdeki kağıda döküp, sırası geldikçe yazımın içine serpiştirmeye karar vermiştim. Çünkü yıllar yılı maç başladığı an bilgisayarımı açarım ve maçı ‘an be an’ yazmaya başlarım. Gidişata göre takımların mücadelesini, heyecanını aynen sayfalara taşımaya çalışırım. Dakikalar geçtikçe için kararmaya başladı! Başka bir coach olsa umurumda değil! Ancak yıllar yılı yakinen tanıdığım Ergin Ataman’ın takımı bu kadar rezil bir oyunu nasıl sergiler! Ergin Hoca tamam yeni geldi ve kadroyu o kurmadı! Ancak onun bin tane ‘ÇARESİZLİKLERDE ÇARESİ’ bunu bilir ve kalpazan davranışlar, özellikle k.çını kıpırtmayan oyuncular için geceyarısı idmanları! Basketbolda savunma ön plana çıkmaz ise maç kazanmak hayaldir! Bu nedenle iyi savunma yapmak için birbirinden ağır drill’ler ve yere atlama provaları! İşte bunu bildiğim için Ergin Ataman o ağır aksak ve Anadolu Efes’e saygı duyan bizler gibi insanların gurur duyacağı anlar gelecektir diye maçı izlemeye başladım. Ancak bir türlü elim tuşların üzerine gitmedi! Neden? Çünkü Ergin Hoca ayağının tozu ile oyunculara verdiği onca emeğin bu kritik maçta; böyle skandal oyuna dönüşemezdi! İlk çeyrek 15-18 Brose’nin. Bunu saymam, kötü oynuyoruz, düzeleceğiz mutlaka!” diye kendimi teselli ederken, ikinci çeyrek tam bir rezalet! 29-38 yani, on dakika da 20 sayı yemiştik! Ve biz ancak 29 sayıya ulaştık!
bir ara yine yenilgi, yine yenilgi! Hem de 11. sırada olan Brose’ye.
Ataman, Euroleague maçlarının milli maçlardan çok daha fazla propaganda aracı olduğuna inanır. Gerçekten NBA’den sonra en büyük organizasyon Euroleague’dir. Anadolu Efes puan cetvelinin en alt sırasında! Bu ne Efes’e ne de Ergin Ataman’a yakışır. Ancak böyle oynamaya devam ederse, Efes bu sezonu kabuslar içinde geçirebilir diye düşünüyorum! Şimdi ikinci yarıyı bekliyoruz.
Soyunma odasında tahmin bile edemediğimiz Ergin Ataman ‘söylemi’ oyuncularını öyle bir hale getirmiş ki! Şimdi hepsi ‘sene başından beri neredeydiniz?’ demek geçiyor. Bire bire savunma, yardımlaşma, adam değiştirme, ribaund mücadelesi derken 3. çeyrek 44-48’lik skoru yakaladık (yani Brose, bu çeyrekte ancak 6 sayı atabildi!).
Gelelim son çeyreğe! Belli ki, geçen yenilgilerden sonra idmanlar ve yaşama biçimi ve de, devre arası Ergin Hoca harekatı takıma inanılmaz iyi gelmişti! Bir ara 5 oyuncu da tek top için yere atlıyordu. Elinde top tutamayan Brown 21 sayı, 4 ribaund, 3 asist, 3 top çalma, 1 blok ile bir anda maçın MVP’si oldu. Yakıştı mı? Kocaman evet ama bu sadece başlangıç, o böyle kariyer maçları oynarsa Ataman’ın işi kolaylaşır. Biz de rahat ve keyifli maçlar izleriz. McCollum’a kızıyorum, şut seçimlerinde saçmaladığı anlar var. Boyalı alanı beslemesi gerekli! 19 sayıyla önemli katkı yaptı (Euroeleague’de oynadığını fark etmeli). Dunston savunmayı ayakta tutarken blokları ile potayı geçilmez kıldı. Attığı 10 sayı mükemmeldi. Simon (11 sayı) büyük oyuncu olduğunu ıspat etmek için ilk kez böyle bir fırsat yakaladı ve bunu çok iyi değerlendirdi. Rakip alanı delik deşik etti. Dragic sadece 2 sayıda kaldı ama savunmaya omuz verdi. Daha iyi oynamak mecburiyetinde. Nedeni belli yorum sizin! Sahi Stimac için ne yazık ki iyi şeyler yazamayacağım. İyi insan, saygılı ve mücadeleci oyuncu ama Euroelague olan biraz büyük geliyor!
Önemli olan bu maçı kazanmaktı ve kazanarak büyük moral kazandılar. Bu moral hem teknik ekibe, hem de seyircilere kadar ulaştı. Ergin Ataman nica şampiyonluklar yaşadı. Maç esnasında öyle heyecanlandı ki, kenarda en çok koşan oyuncusundan daha çok savunma yaptı! Artık Anadolu Efes için yeni beyaz bir sayfa açılıyor. Hep birlikte orada iyi basketbol oynayan, mücadelelerini alkışladığımız bir takım izleyeceğiz. Böyle giderlerse her takımı yenebilirler.
Brose Basket’e gelince; ilk 2 çeyrek iyi oynarken, 2. yarı beyaz bayrak açtılar. Hickman’dan (10 sayı) başka çift haneli sayı atan yoktu. Koç Andrea Trinchieri için kabus bir gece oldu.
İsmet Badem
Maçın Özeti:
