Dragic, Avrupa’nın en büyüğünü belirleyen maçta adeta bir maestro gibi takım arkadaşlarını yönetti. Deneyimli skorer oyun kurucunun özellikle ikinci çeyrekte bulduğu orta mesafe ve üç sayılık basketler, Slovenya hücumuna can suyu verirken Sırbistan savunmasını ise çaresiz bıraktı.
Sırbistan, Dragic’in ve Doncic’in etkileyici performansına karşılık Bogdanovic’in skorer kimliği, Macvan’ın şutları ve Lucic’in savunmadaki gayreti ile direnmeye çalışsa da Prepelic’in son çeyrekteki dış atışları Slovenya’nın imdadına yetişti. Dragic’in kenarda oturduğu dakikalarda devreye giren şutör gard, Slovenya’nın altın madalyaya ulaşmasında kilit rol oynadı.
Prepelic haricinde pota altında caydırıcı bir etki yaratmayı başaran Vidmar ve atletizmiyle farkını ortaya koyan Randolph de Slovenya’nın kürsünün tepesine çıkmasına yardım ettiler. Doncic, eski kıtanın en potansiyelli genç yeteneği olduğunu tekrar ispatlarken Dragic turnuvanın başından itibaren sunduğu resitalle ve altın madalya karşılaşmasında sergilediği liderlikle EuroBasket 2017’nin en değerli oyuncusu seçilmeyi sonuna kadar hak etti.
Sırbistan Raduljica, Kalinic ve Teodosic gibi kaliteli oyuncularından yoksun katıldığı şampiyonada finalin son iki dakikasına dek şampiyonluk iddiasını koruyup bir uluslararası organizasyondan daha saygı görerek ayrılmayı bildi. Sırbistan bu sayede her zaman zirveyi hedefleyen çok önemli bir ekol olduğunu basketbol kamuoyuna yeniden gösterdi.
Slovenya, yüksek tempolu hücum düzeni ve yardımlaşmanın üst seviyede yer aldığı sert takım savunmasıyla namağlup biçimde Avrupa basketbolunun yeni lideri oldu. Koç Kokoskov’un finalin kırılma anlarında Dragic’I ısrarla oyuna sokmayıp Prepelic’in aldığı sorumluluğa güvenmesi, Slovenya’nın taşıdığı ekip ruhunun en bariz göstergesiydi. Öyle ya, yıldızlarla maç kazanabilirsiniz; ama turnuva kazanmak, yıldız oyuncuya sahip olmayı gerektirdiği kadar takım olmayı da gerektirir.
Mehmet Şükrü Özen