Euroleague’deki Türk Derbisinde Kazanan Anadolu Efes

218

Turkish Airlines Euroleague’nin 13. haftası, nefesleri kesen bir Türk derbisine sahne oldu. Kazanan taraf ise deplasmanda Fenerbahçe Beko’yu 73-81’lik skorla mağlup etmeyi başaran Anadolu Efes oldu.

İlk periyotta; Anadolu Efes’in alışılageldiği üzere tempo yapmaya çalışarak, 5-10 saniye aralığında hücumları bitirmeye çalıştığını gördük. Fenerbahçe Beko ise Larkin’in maça kenarda başlamasını iyi değerlendirdiğini ve özellikle Joffrey Lauvergne’nin yardım savunmasıyla Efes’i top kayıplarına sürüklediğine şahit olduk. Her iki temsilcimizin de forvetleri, takımlarını skorda taşıdı. Bu durumu da, kısa oyunculara alınan ekstra önlemlerle açıklayabiliriz. Ne Derrick Williams’ın ne de Singleton’un dış şutu, birincil tehdit unsurları değildi ve iki oyuncu da bu zafiyeti iyi değerlendirdi. Larkin’in oyuna tam konsantre girememesiyle birlikte, Nando De Colo savunmada daha rahat saklanabildi ve hücumda devreye girdi . Anadolu Efes cephesinde ise Simon, son zamanlardaki en iyi maç başlangıcıyla parkedeydi. Önceki derbilerden de hatırlanabileceği üzere, Krunoslav Simon, her daim Fenerbahçe’ye ters gelmiş bir oyuncu zira 3 numaradan oyun kuran ve zekasıyla parkede kalabilen bir isim.

İkinci periyotta; Sertaç Şanlı’nın son maçlardaki skor katkısının devam etmesi sonucu Efes öne geçti. Micic skorda öne çıkmasa da asistleriyle boyalı alanı besledi. Fenerbahçe Beko’da ise rotasyon, belki de bu yıl ilk kez yüksek bir enerjiyle parkeye dahil oldu. Melih’in dış şut katkısı ve Kalinic’in sakatlık dönüşü yavaş yavaş form grafiğini yukarıya çekmesi, ev sahibinin hücumun son saniyelerinde dahi savunmaya eli boş dönmemesinin önünü açtı. Bununla birlikte, Fenerbahçe’nin savunma planı da bu noktaya kadar kusursuza yakın bir şekilde işledi. Larkin’in top kullanmaması üzerine kurgulanmış bir savunma yapısıyla parkede yer alan Fenerbahçe Beko, hücumdaki top kayıplarını sınırlandırmayı başaramadı ve skor hacmini genişletemedi. Anadolu Efes adınaysa en önemli gelişme, Larkin işin içinde değilken de gereken kaliteyi gösterebilmeleriydi. İlk çeyrekte olduğu gibi, yine Simon sahne aldı ve istatistik kağıdının her alanını doldurmayı başardı. Bu arada, Euroleague’nin sayı ortalaması en yüksek oyuncusu ve son haftaların sansasyonel ismi Shane Larkin, ilk yarıyı sayı atamadan tamamladı. Her iki takım da 40 sayı barajını geçemedi ve 38-38’lik eşitlikle soyunma odasına gidildi. 

Üçüncü periyotta; Fenerbahçe’nin tek skor opsiyonu Williams olunca, hücumlar fazlasıyla tahmin edilebilir bir hal aldı. Anadolu Efes ise boyalı alanı muazzam savundu ve Sertaç Şanlı önderliğinde savunma sertliğini de bir hayli arttırdı. Bu dönemde, Kostas Sloukas’ın oldukça pasif kalması da Fenerbahçe taraftarını epey düşündürmüştür. Kritik anlarda, De Colo ile beklenen uyumu yine yakalayamaması, zorlama birebir hücumları ve 10 dakikada yalnızca 11 sayıda kalınmasını beraberinde getirdi. Ribauntlardaki üstünlük ve Fenerbahçe Beko’nun boş döndüğü hücum sayısının artması sonucu Anadolu Efes’in istediği oyun parkeye yansımaya başladı ve uyuyan dev de uyandı. Takımının tempoyu bulmasıyla birlikte hayata dönen ve bu tempo için yaşayan Larkin, bulduğu 10 sayıyla birlikte maçtaki en büyük farkın oluşmasını sağladı.

Son periyotta; her iki temsilcimizin de 5 kısayla parkeye dizildiğini gördük. Tempo, Anadolu Efes’e yarasa da, Fenerbahçe’nin de özellikle maçın sonlarında, yüksek tempoda ne kadar verimli olabileceğini gördük. Fenerbahçe Beko kanadında; De Colo’nun bulduğu pozisyonları değerlendirememesi, Sloukas’ın fazlasıyla geciken enerjik oyunu, Lauvergne-Stimac ikilisinin faydadan çok zarar getirmesi ve kısa rotasyonundan neredeyse hiç katkı gelmemesi (Dixon ve süre bulamayan Westermann), mağlubiyetin etkenleri olurken; Sertaç’ın ekstra performansı, Simon’un gittikçe büyüyen oyunu ve ikinci yarıda Larkin’in devreye girmesi de Anadolu Efes adına gelen galibiyetin en önemli faktörleri oldu.

Fenerbahçe Beko, mutlak suretle kazanması gereken bir maçı kaybetti. Maç öncesinde Fenerbahçe’nin planı, Larkin’e yapılan ikili sıkıştırmalar ve yardım savunmalarıydı. İlk yarıda, ‘Larkin’in skoru olmadan bizi yenemezler’ mantalitesiyle parkede kalan Fenerbahçe Beko’nun bu planı tuttu ve belki de ligdeki diğer takımlara da Larkin savunması ve Anadolu Efes hücumlarının duraklatılması konusunda büyük bir ‘tüyo’ verdi ancak ikinci yarıda atılan her sayının ziyadesiyle zor bulunması, bu savunmanın da her geçen dakika düşmesine neden oldu. Anadolu Efes tarafı ise halihazırda Euroleague’nin en formda takımı ve tartışmasız lige damga vuran Shane Larkin’e sahip ama zaman zaman Larkin’in de insan olduğu gerçeğini hatırlamaları gerekebilir. Zira, yıldız oyuncunun da devreye giremediği maçlar olabilir ve bu dönemlerde, Micic’in daha etkili olması şart. Bu takımın hücumuna yön verecek ve set hücumunu kontrol edecek oyuncu kendisi ve bahar aylarında Larkin’in olası bir form düşüklüğüne karşı kendisini daha hazır tutmalı.

Maçın Özeti:

NBA\'de Günün Sonuçları ve Maç Programı
NBA maç sonuçları ve TV programı

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz