Derbide Gülen Taraf Fenerbahçe Beko | Analiz

derbide-gulen-taraf-fenerbahce-beko

Bir tarafta kadrosunu genç yeteneklerle donatan Beşiktaş, diğer taraftaysa yepyeni bir yapılanmayla sezona giren Fenerbahçe Beko.

İki takımın durumunu kısaca değerlendirecek olursak, Beşiktaş 21 yaş ortalamalı kadrosuyla belki de Basketbol Süper Liginin en düşük yaş ortalamasına sahip takımı. NCAA’den kadroya dahil edilen genç Amerikanlar ile Türk basketbolunun cevherlerinden Şehmus Hazer, Alperen Şengün gibi yerli gençler harmanlandı. Hatta kendini kolej havasına öyle kaptırdı ki Beşiktaş, Akatlar Spor Kompleksinin parkeleri bile NCAA arenalarını anımsatır şekilde yenilendi.

Öte yandan Fenerbahçe Beko çalkantılı bir yapılanma sürecinden çıkmasına karşın sezona beklentilerin üstünde başladı. Hem hazırlık süreci hem de EuroLeague’deki Kızılyıldız sınavında pozitif sinyaller veren sarı-lacivertliler umut vaat etti. Kokoskov’un öğrencileri Basketbol Süper Ligini 105-72’lik Ormanspor galibiyetiyle açmıştı. Ligin ilk haftasında 12 sayı 7 asistlik performansıyla karşılaşmanın MVP’si seçilen Nando De Colo, Fenerbahçe Beko cephesindeki tek eksik. Öte yandan Beşiktaş, ligin ilk haftasında Bursaspor’a karşı 89-73’lük skorla mağlup olmuştu. Siyah-beyazlılarda geçen haftaya kıyasla kadroda eksik bulunmuyor.

1. Periyot (Beşiktaş 14-27 Fenerbahçe Beko)

Fenerbahçe’nin hem skor hem de oyun üstünlüğünü ele aldığı ilk periyotta skor stratejisi çok netti. Lorenzo Brown’un top dağıtıcılığında pota altını Jan Vesely – Ahmet Düverioğlu ikilisiyle işlemek. Beşiktaş’ın pota altı handikabını kullanmayı hedefleyen Kokoskov maça iki beş numarayla çıkarak niyetini ilk düdük öncesinde belli etmişti zaten.

Sarı-lacivertliler, müsabakaya yüksek savunma enerjisiyle başladı. Özellikle kısaları Lorenzo Brown ve Tarık Biberovic’in sahaya yansıttığı savunma enerjisiyle maça hızlı başlayan Fenerbahçe Beko cephesinde ilk periyot boyunca full-court (tam saha) pres izledik. Top kendi yarı sahalarına geldiğindeyse gömülü zone (alan) savunmasıyla rakibinin dış şutlarını riske etti. Fenerbahçe’de dikkat çeken bir başka unsursa hücumda bir iki ekstrem senaryo hariç asla sürenin sonuna kadar kullanılmamasıydı. Çalışılmış, seri hücumlara başvuran deplasman ekibi 24 saniyeyi sonuna kadar kullanmaktansa ilk 10-15 saniyede fazlaca hücum etti. Yüksek hücum tempoları ilk çeyrekte buldukları 27 sayıya da yansıdı.

Beşiktaş zone savunmayı penetrelerle delerek boştaki şutörü sıklıkla bulsa da yayın gerisindeki isabet yüzdesinin düşüklüğü sebebiyle skor konusunda sıkıntı yaşadı. Siyah-beyazlı ekipte göze çarpan unsurlardan biri hücum organizasyonlarının Egehan Arna’nın elinde şekillenmesiydi. Fenerbahçe altyapısından çıkan ve geçtiğimiz yaz takımdan ayrılan Egehan, gerek kullandığı şutlar gerekse her sete oturulduğunda oyunu yönlendirmesiyle Şehmuz Hazer ile birlikte öne çıkan isimler oldular. Şehmus Hazer’in oyun görüşü ve enerjisiyle bir tık kıpırdanan Beşiktaş, rakibinin üç forvetinden aldığı (Dyshawn Pierre, Tarık Biberovic, Jarell Eddie) dış atış katkısına karşılık veremeyince ilk periyodu 14-27 geride kapadı.

2. Periyot (Beşiktaş 36-54 Fenerbahçe Beko)

Çeyreğe Eray Akyüz – Alperen Şengün’ün ikili oyunlarıyla giren Beşiktaş’ta dış atış yüzdesinin birkaç hücumluğuna artması Beşiktaş taraftarlarını heyecanlandırsa da siyah-beyazlılar şut ritmini ilk yarının geneline yayamadı. Beşiktaş cephesinde Alperen Şengün’e ayrı bir parantez açmak gerek. Maça boyalı alanı domine ederek başlayan Fenerbahçe’ye yanıt veren 2002 doğumlu Alperen Şengün, özellikle Ahmet Düverioğlu’na karşı direnç koyarak işleri biraz olsun dengeledi.

Savunmada konsantrasyon eksikliğiyle çeyreğe giren Fenerbahçe’de Jarell Eddie rüzgarı esti. İlk yarıda 13 sayı kaydeden Eddie, 3/4 dış şut isabetiyle Beşiktaş’ın farkı eritmesine izin vermedi. Her şeye rağmen yükselen enerjisiyle farkı bir araya 9 sayıya indiren siyah-beyazlılara karşın coach Kokoskov, bench’ten gelerek sayı ve asist katkısı vermesine karşın savunmadaki direnci koruyamayan Bobby Dixon’ı kenara alarak Lorenzo Brown hamlesi yaptı. Bu hamleyle savunma direnci yeniden yükselen Fenerbahçe, ikinci periyodu 36-54’lük üstünlükle kapattı.

İlk Yarı Değerlendirmesi

İsabet yüzdeleri bizler yerine ilk yarıyı özetliyor desek yeridir. Şut ritmini bir türlü bulamayan Beşiktaş ve inanılması güç bir şut performansı ortaya koyan Fenerbahçe Beko.

2 sayı: Beşiktaş (12/22 = %55) vs. Fenerbahçe (13/18 = %72)
3 sayı: Beşiktaş (3/14 = %21) vs. Fenerbahçe (8/9 = %89)

İlk yarıda altını çizilmesi gereken noktalardan biri karşılıklı kolay top kayıpları oldu. İlk iki çeyrek itibariyle her iki takımın da altışar (6) top kaybı bulunuyor.

Fenerbahçe’nin oyun üstünlüğünü ele veren istatistiklerden biri de asist sayıları. Aslında her iki takım da top dağıtımında genel hatlarıyla başarılıydı. Ancak Beşiktaş bulduğu fırsatları değerlendiremezken Fenerbahçe yağmur gibi yağınca asistlerde de ciddi fark oluştu.

Beşiktaş: 7 asist
Fenerbahçe: 16 asist

3. Periyot (Beşiktaş: 53-65 Fenerbahçe Beko)

Üçüncü periyotta tam anlamıyla kaos basketbolu izledik. İlk yarıdaki hücum ritmini tamamen kaybeden Fenerbahçe Beko ilk üç dakikada skor bulamazken Beşiktaş 6-0’lık seriyle başladı. Top kayıplarının artmaya devam ettiği bu çeyrekte Fenerbahçe’de ayakta duran tek isim Jan Vesely oldu.

İlk 9 dakikayı 14-7’lik skorla önde götüren Beşiktaş, üçüncü periyotta adeta maç başından beri istediği oyun planını uyguladı: Agresif savunmayla Fenerbahçe’ye kolay atış şansı tanımayarak rakibini yıpratmak. Beşiktaş’ta savunma sertliğinin arttırılmasının mimarları kısaları Eray Akyüz ve Mehmet Yağmur oldu. Fenerbahçe kısaları Bobby Dixon ve Melih Mahmutoğlu’na tabiri caizse yapışan oyun kurucu ikilisi, topa baskı yaparak Fenerbahçe hücumlarının akışını bozmayı başardı. Tüm takıma yayılan bu savunma enerjisiyle siyah-beyazlılar son çeyreğe girerken farkı 12 sayıya indirdi.

4. Periyot (Beşiktaş: 74-83 Fenerbahçe)

Bu periyotta rakibi gibi savunmadaki sertlik dozajını arttıran Fenerbahçe, direnç göstermenin karşılığını ilk iki dakikada farkı yeniden 17 sayıya çıkararak aldı. Kızılyıldız’dan bu sene kadroya dahil edilen Lorenzo Brown’un sahada olduğu her an Fenerbahçe Beko’nun savunma enerjisindeki yükseliş gözle görülür derecede.

Son 8 dakikaya 17 sayı geride giren siyah-beyazlılar, mağlubiyet bayrağını çekmeyi reddederek Mehmet Yağmur ve Alperen Şengün önderliğinde önce bitime 6 dakika kala farkı 12 sayıya düşürdü. Ardından da Eray Akyüz’ün üç sayılık isabetiyle çok uzun aradan sonra farkı tek hanelere indirdi. Bu noktadan sonra Lorenzo Brown’un liderliğinde oyunun kontrolünü yeniden eline alınan Fenerbahçe Beko, Beşiktaş’ın pes etmeyen mücadeleci oyununa karşın müsabakadan 74-83’lük skorla galip ayrıldı.

Bugün maçın neredeyse 40 dakikasını çift hanelerde farkla geçiren Beşiktaş’ın bir saniye dahi geri adım atmayarak yılmadan mücadelesini sürdürmesi takdire şayandı. Beşiktaş’ta Alperen Şengün’e şapka çıkartmadan geçmemek lazım. 9/9 saha içi isabetinin yanı sıra 6 ribauntluk performansıyla Avrupa’nın elit uzunlarından Jan Vesely’e karşı başarılı bir savaş veren Alperen, 18 yaşında olmasına karşın olgun oyunuyla bence Türk basketbolunun geleceği adına pozitif sinyaller verdi.

Fenerbahçe cephesindeyse öne çıkan oyuncular dönem dönem değişti. Maç başında uzunlarıyla farkı açan sarı-lacivertlilerde ikinci çeyrekte Jarell Eddie sazı eline alırken oyunun geri kalan kısmında Lorenzo Brown, Melih Mahmutoğlu ve Jan Vesely imzası vardı.

NBA\'de Günün Sonuçları ve Maç Programı
NBA maç sonuçları ve TV programı

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz