NBA’de sezonun sona ermesiyle birlikte, gözler bu gece yapılacak olan Draft 2019’a çevrildi. Bu sene drafta katılan Duke’ün yıldızları Zion Williamson ve RJ Barret haricinde başka bir yıldız adayı isim var. Murray State Üniversitesi’nden Ja Morant.
Öncelikle Morant’in kim olduğu ile başlayalım. Temetrius Ja Morant, 10 Ağustos 1999 yılında Güney Carolina’da doğmuş. Küçük yaşlardan beri basketbolla ilgilenen genç oyuncu, liseyi Crestwood’da okumuş. Orada basket takımında gösterdiği performans ile pek göz önünde olmamış. Koleje geçeceği zaman, ona burs veren okullardan birisi yaşadığı yerin okulu South Carolina olmuş. Ancak babası, oğlunun kesinlikle Murray State’e gitmesi gerektiğini söylemiş. Hem Morant’i daha fazla istediklerini hem de oğlunun oyununa da en çok uyacak olan takımın Murray State olduğunu belirtmiş. Verdiği bu kararla da oğlunun kariyerini kurtarmış olabilir. Çünkü şu an Morant için ilk 3 sıradan birinde draft edileceği konuşuluyor. Eğer konuşulan gibi Morant, ilk 3 ya da ilk 5’ten draft edilirse, lisede ulusal sıralamaya giremediği halde ilk 5’ten draft edilen bir oyuncu olacak.
NCAA’de sezonu 24.5 sayı, 10 asist, 5.7 ribaund ve %40 üç sayı istatistikleri ile tamamlayan Morant’ın en göze çarpan özelliği atletizmi. Aniden patlayıp potaya gidebilen bir oyuncu. Bir guard için ideal fiziğe sahip. 1.90 boyunda ve 80 kilo. Top hakimiyeti şimdiden elit seviyeye yakın. Oyun görüşü ve yüksek basketbol zekası ile attığı pasın kalitesini belli ediyor. Sezon içerisindeki 10 asist ortalaması da bunu gösteriyor. Morant yalnızca kendisi ve istatistikleri için değil, takımındaki her oyuncuyu oyuna dahil ederek, kazanmak için oynuyor. Oldukça kararlı, hızlı, agresif ve lider.
Ja Morant Hazır mı?
Her oyuncunun olduğu gibi Morant’ın da eksik yönleri var. Bu eksik yönlerin başını şutları ve fiziki gücü çekiyor. Şut stili Lonzo Ball’un NCAA dönemindeki stilini andırıyor. Bu da topu çok düzgün çıkaramadığını gösteriyor. Üçlükten %39-%40 bandında isabet buluyor. Ortalamanın üzerinde gözükebilir ancak değişen NBA’de oyun kurucuların şutu birçok şeyden değerli. Fiziki gücü ise biraz zayıf. Guard için yeterli boyutlarda olsa da bazı durumlarda ince kalıyor. Ancak NBA’e geldiğinde kaslanıp güçleneceği aşikar. Bir diğer zayıf yönü ise top kayıpları. Maç başına 4.9 top kaybıyla oynuyor ve bu top kayıpları genelde potalarına sayı olarak dönüyor.
Gelelim başlığımızdaki konuya. Oyun tarzı ve istatistikleri ile NBA’de en çok benzerlik gösterdiği oyuncu Russell Westbrook. Agresifliği, atletizmi, pas yeteneği ve düşük şut yüzdesi. İnanılmaz yükseklere zıplayabiliyor. Tıpkı Russ gibi. Westbrook aldığı topla direkt hücum ederken, Morant biraz daha sakin kalmayı, kontrolü elinde tutmayı seçiyor. Handoff’tan sonra perde çağırıp ikili oyun oynamayı seviyor. Westbrook ise perdeden sonra direkt olarak potaya hücum etmeyi seçiyor. Morant şutlarında %39 ile isabet buluyor. Bu da Westbrook’a en çok benzediği yönü olabilir. Triple double yapmayı da seviyor. Bunu bize March Madness’ta göstermişti. Westbrook’u Westbrook yapan en önemli özelliği ribaundları. Sezonu 10.3 ribaund ortalamasıyla bitirdi. UCLA’de oynarken ise bu ortalama yalnızca 4.3 idi. Morant’in ise şimdiden 6 civarı.
Morant, yeni nesil Westbrook olur mu olmaz mı bilmiyorum ancak şunu söyleyebilirim ki NBA’de büyük bir etki yapacak. Muhtemelen Memphis Grizzlies tarafından 2.sırada seçilecek. Drafta girecek oyuncular arasında çok az Point Guard olması da onun açısından büyük bir avantaj oluşturuyor. Bakalım önümüzdeki sezon bize neler gösterecek.