Luka Doncic geçtiğimiz ay 23. yaşını kutladı ama o kadar uzun suredir hayatımızda ki hala 23 olduğuna inanmak güç. 16 Ekim 2015’te daha 16 yaşındayken ilk EuroLeague maçına çıkışı, 2017’de Slovenya ile gelen Avrupa şampiyonluğu ve ertesi sene gelen EuroLeague şampiyonluğu ve MVP’liği. Artık herkesin aklında tek bir soru vardı; Luka NBA’de de aynı etkiyi gösterebilir mi?
Amerika’daki genel kanı oyununun çok ağır ve yavaş olduğu, NBA’e gelen birçok Avrupalı oyuncu gibi büyük bir etki bırakamayacağı yönündeydi. Ama onu EuroLeague’de yakından takip edenler, onun yeteneğinin ve potansiyelinin farkındaydı, öyle ki 2017 Final Four’unda Fenerbahçe’nin, Real Madrid’i yarı finalde yendiği maçta hepimizin aklına gelen Murat Kosova’nın “Şu çocuğa da bir tane attırın.” repliğinden sadece 1 sene sonra EuroLeague MVP’si olan ve aynı Fenerbahçe karşısında Real’e kupayı getiren isim oldu. Bu bile, o yaştaki bir çocuk için mental olarak ne kadar ileride olduğunun ve NBA’e hazır olduğunun göstergesiydi.
Atlanta Hawks tarafından 3. Sırada draft edilen Luka, aynı gece Dallas Mavericks tarafından seçilen Trae Young’la takaslanmıştı. Şimdi bakınca iki tarafta da bu takastan istediğini almış gibi duruyor. Mavericks belki de Doncic’in gidebileceği en iyi yerdi, çünkü burada NBA tarihindeki en iyi Avrupalı oyunculardan olan Dirk Nowitzki’nin izinden gitme şansı vardı. Luka daha ilk senesinden oyun zekâsı, saha görüşü ve attığı çılgınca basketlerle dikkatleri üzerine çekmişti. “NBA’de sayı atmak Avrupa’dan daha kolay.” diyen Luka adeta bunu kanıtlar nitelikte oynama devam etti ve yılın çaylağı ödülünü aldı. 2. senesinde de oyununun üstüne koydu ilk defa All-Star oldu, yılın beşine seçildi ve takımını playoff’a taşıdı ama bu performansı 1. turda LA Clippers’a yenilmekten alıkoyamadı. 3. Sezonunda da oldukça baskın bir performansla yılın beşine seçilen Luka, yine playoff’un ilk turunda Clippers’a takıldı. 4. Sezonuna girmeden önce yazın ülkesi Slovenya ile yoğun bir Olimpiyat dönemi geçiren Luka, sezon başlamadan önceki fit olmayan görüntüsü ve yaptığı saha dışı aktiviteleriyle eleştirilerin hedefi oldu. Öte yandan Dallas Mavericks’te ise önemli bir değişim vardı, 13 yıldır takımın başında olan ve takıma tarihindeki tek şampiyonluğu kazandıran koç Rick Carlisle yerine Jason Kidd getirildi. Dallas Mavericks organizasyonu ve Marc Cuban için sezon, yoğun eleştiriler ve baskı altında başladı.
Sezona yavaş başlayan Doncic, aylar geçtikçe formunu yakaladı ve Porzingis’in Washington Wizards’a takaslanmasından sonra adeta başka bir seviyeye çıktı. Takas sonraki çıktığı ilk maçta 51 sayıyla kariyer rekoru kıran Sloven yıldız, adeta herkese mesaj verdi. Hücumdaki etkili performansının yanında, kendisinden şu ana kadar pek görmediğimiz bir şekilde savunmada da etkili bir performans ortaya koyuyor, zaten Mavs’in NBA geneli “defensive rankings”de ikinci olması da bunu destekler nitelikte. Bugün itibariyle batıda 3.olan Mavericks, son yıllarda hiç olmadığı kadar iddialı gözüküyor. Bakalım Luka Doncic en büyük hayali olan NBA şampiyonluğuna ulaşabilecek mi, yoksa biraz daha beklemesi mi gerekecek?
Eren Koçan
