Turkish Airlines EuroLeague’de sezonun düğümünün çözüleceği zamana geldik. 23-25 Mayıs tarihlerinde Abu Dabi’de düzenlenecek Final Four’da şampiyon belli olacak. 4 takımın performanslarını ve Final Four’da ne beklememiz gerektiğini kendi açımdan sizlerle paylaşacağım.
(2) Fenerbahçe Beko – (3) Panathinaikos AKTOR
Fenerbahçe Beko Genel Bakış

Fenerbahçe Beko Final-Four’a gelen takımlar içerisinde en formda takım olabilir. Normal sezonun sonlarına doğru artan form grafiklerinin yanında play-off’ta rakibini “süpüren” de yalnızca temsilcimiz oldu. Paris Basketball serisinde gördüklerimiz Fenerbahçe’nin kupa şansı açısından basketbolseverleri motive ediyor çünkü birçok kişiye göre Paris en az 1 maç çalacaktı Fenerbahçe’den. Ne var ki üç maçta da Paris’in hızlı hücumlara ve şutlara dayalı dinamik oyununu temsilcimiz hem savunmada iyi eşleşerek, sertlik ortaya koyarak hem de hücumda tempoyu doğru ayarlayarak alt etmeyi başardı.
Ana payeyi elbette yılın koçu Jasikevicius’a vermek lazım. Wilbekin’in sezonu kapatması ve 5 numara tartışmaları gibi durumlar yaşanırken takımı belli bir seviyede tutmayı başardı. Ana skorer olması beklenen Baldwin sakatken de Baldwin döndükten sonra da basketbol kalitesi hep yüksekti Fenerbahçe’nin. Aynı zamanda sezonun kırılma noktalarından biri olarak McCollum’un takıma katılışını söylemek mümkün. Fenerbahçe oyunu Nigel’la, Guduric’le başlatsa bile hep iyi bir top yönlendirici kısa ihtiyacı vardı. (Özellikle Wilbekin sakatlığından sonra) Mays da bu ihtiyacı tam manasıyla gideremedi. McCollum takıma geldikten sonraysa tecrübesiyle bu konuda ciddi katkı vermenin yanında skor katkısı da yaptı. Adeta eksik bir parçası tamamlandı takımın.
Geçen sezon Final-Four’a giden Fenerbahçe’yi konuşurken koç dokunuşunun etkisinden bahsediyorduk. O takım tam olarak Saras’ın hayalindeki takım olmamasına rağmen çok iyi yüzdelerle şut atan, topu doğru paylaşan bir takımdı. Bugün bakınca o oyun tarzının modifiye edilmiş bir halini görüyoruz. Fenerbahçe sahada hangi 5 ile oynarsa oynasın hücumda pek çok seçeneği var. İş bire bire kaldığında Nigel, Baldwin, Tarık başta olmak üzere herkes kilidi açabilecek yeteneğe sahip. Fenerbahçe Beko şampiyonluk için geçtiğimiz yıla göre çok daha iddialı ama kupayı istiyorsa kritik anları iyi oynamak zorunda, Paris serisinde olduğu gibi.
Panathinaikos AKTOR Genel Bakış

Ligin son şampiyonu Panathinaikos geçen sezona göre daha zorlu bir sezon geçirdi. Kadroları zaten çok iyiydi ve Lorenzo Brown, Cedi, Ömer Faruk Yurtseven gibi eklemeler takımın kalitesini daha da yukarı taşıdı. Buna rağmen takımın ritmini bulması sezonun ikinci yarısıyla beraber oldu bence. Lessort’un sakatlığının da bu durumu etkilediği açık. Pao başka herhangi bir oyuncusunun eksikliğini bir şekilde hissetmeyebilirdi ancak Lessort gibi müthiş bir atlet ve ikili oyunlarda çok etkili bir pivotun yokluğunu çok hissetti. Gabriel bulabilecekleri en iyi alternatiflerden biri olsa da Lessort’un saha içi katkısını ondan görmek zordu. Ergin Ataman, Lessort’un Final-Four için kadroda olacağını ve süre alacağını söylese de bunun ne derecede mümkün olduğunu cuma günü göreceğiz. Oynasa bile çok ciddi bir sakatlığın dönüşünde sahada bildiğimiz Lessort patlayıcılığını izleyip izleyemeyeceğimiz de ayrı bir soru işareti.
Pao adına sezonun en öne çıkan ismi kuşkusuz Kendrick Nunn. Geçen sezonki şampiyonlukta ciddi payı olan yıldız guard, performansını bu sezonda daha da yukarı taşıyarak ligin normal sezon MVP’si oldu. Sloukas’ın düşen formu, Brown’dan ve Grigonis’ten istenen verimin alınamaması skor yükünün çoğunlukla onun omzunda olması demekti. Elbette Cedi, Mitoglou ve Juancho’nun iyi performansları yok sayılamaz fakat Pao, o iyi olduğu sürece hep daha iyi. Efes serisinde de bunu gördük. 1. Maçı temsilcimiz kaybetmiş olmasına rağmen Nunn’ı iyi savunmuştu. İşler Pao lehine dönerken de hep ön plana o çıkıyordu. Yarı final maçını da bundan bağımsız okumak yanlış olur.
Maçtan Ne Beklemeliyiz?

Her şeyden önce sert bir maç bekliyorum. İki hücum potansiyeli yüksek takımdan bahsediyoruz, dolayısıyla maçı savunmada daha iyi olan kazanacak gibi hissediyorum. Geçtiğimiz sezonki yarı finali referans alabiliriz bu açıdan. Maçın ilk saniyesinden itibaren Pao’nun temsilcimiz hücum ederken sürekli ikili sıkıştırma uyguladığını, adam değiştirdiğini ve savunmada sertlik koyduğunu görmüştük. (Özellikle kısalar üzerinde) Efes serisi boyunca da Ergin Ataman’ın bu stratejiyi uyguladığını gördük. (Kendrick Nunn için de Fenerbahçe’nin benzer bir strateji izleyebileceğini düşünüyorum.) Açıkçası ben farklı bir maç planı beklemiyorum Pao tarafından. Fenerbahçe adına önemli olan bu baskıya karşı topu ne kadar iyi dolaştıracağı ve mental olarak ayakta kalıp kalamayacağı.
Temsilcimiz için en önemli konu Baldwin ve Nigel’ın maça ne kadar dahil olduğu olacak. Wade Baldwin yaptığı bütün açıklamalarda bu maça ne kadar odaklandığını hissettirdi. Kritik anlarda onun orta mesafelerine, dış şutlarına ve çembere devrilmelerine bakıyor olacak Fenerbahçe. Benzer bir durum Nigel için de geçerli. Muhtemel eşleşmesi Mitoglou’nun devreye girmesini engellemesi ve ona karşı hücumda farkını göstermesi gerekiyor.
Öte yandan Efes serisinde de bütün basketbol yorumcuları forvet-uzun katkısının seriyi belirleyeceği konusunda hemfikirdi. Ben bu maç için de bunun doğru olduğunu düşünüyorum. Saras kısa beşlerle oynamayı seven bir koç, Lessort’un olmadığı senaryoda Gabriel’ı ya da Ömer Faruk’u daha iyi savunmak için Melli’nin beşe geçtiği düzenler izleyebiliriz maç içinde. Gabriel, Ergin Ataman’ın Lessort’dan istediklerini belli ölçüde verebildi sahada. Hataya meyilli ve özellikle hücum ribaundu kaptırmadığınız sürece etkisi sınırlanabilecek bir oyuncu. Dolayısıyla onu iyi savunmak ve belki zaman zaman onun üzerine atak ederek faul kovalamak gerekebilir.
Temsilcimiz adına diğer bir önemli nokta Cedi Osman’a karşı savunma planı olacak. Efes’e karşı sezonun en iyi performanslarını gösterdi. Nunn’ın katkısı sınırlandığında ve uzunlar devreye girmediğinde belirleyici faktör Cedi olacak Pao için. Önceki paragrafta Gabriel için söylediğim faul alma meselesini Cedi ile deneyeceklerini düşünüyorum Pao tarafının. Zaten öne çıkan yanı da bu Cedi’nin, topla patlayıcılığı yüksek. Bu sadece sete sette değil açık alanda da etkili olmasını sağlıyor.
Son olarak bütün stratejilerin ötesinde temsilcimizin maç boyunca konsantrasyonunu koruması ve oyun planına sadık kalması gerekiyor. Bu seviyede ne oynadığınızdan öte psikolojik faktörler de önemli diye düşünüyorum. Geçen yılki yarı finale Fenerbahçe panik halinde bir görüntü vererek başlamıştı. Cuma günü adına böyle bir beklentim yok fakat tansiyonun yüksek olacağını hissediyorum. Dolayısıyla bu anlarda ayakta kalmak her şeyden önemli.
Olimpiakos (1)- Monaco (4)
Olympiakos Genel Bakış

Normal sezonun lideri Olimpiakos 100. yılında şampiyonluk hedefiyle oldukça güçlü bir kadro kurdu. Sezon başında iniş çıkışlar yaşamalarına rağmen sezon sonuna formda girdiler ve play-off’ta da Real Madrid’i 3-1’le geçerek buraya geldiler. En zor anlarda ayakta kalabilmelerinin en büyük iki nedeni kadro kalitesi ve takım uyumu olduğunu düşünüyorum. Herkesin bir şekilde öne çıktığı bir takım yapısı var Olympiakos’un. Bunda elbette koç Bartzokas’ın payı çok büyük. Tek başına maçı değiştirebilecek çok sayıda oyuncuyu bir düzen dahilinde oynatmak kolay değil.
Takımın yıldızı elbette Vezenkov ve hücum nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın top ona muhakkak değiyor. Olympiakos’un hücum planında onun nasıl pozisyon aldığı, ne zaman perdeye geldiği vb. şeyler büyük önem taşıyor. Bunun ötesindeyse herkesin rolü aşağı yukarı belli ve takım halinde çok düzen dışına çıkmamaya gayret ediyorlar. Onlar hakkındaki soru işareti tam da bu noktada başlıyor. Düzen dışına çıkmaya başladıkları an iş bireysel beceriye kalıyor doğal olarak. Takımda kendi şutunu yaratabilen, çembere gidebilen çok oyuncu var ama iyi bir savunma planı karşısında zorlandıklarını da gördük sezon içinde. En yakın örneği play-off’taki 2.maç olabilir, maçın ikinci yarısında Real Madrid alan savunmasına geçtikten sonra Olympiakos gerçekten hücum anlamında sorun yaşadı. Topu kötü dolaştıran bir takım olmamalarına rağmen tıkandıklarını net şekilde hissedebiliyordunuz. Dolayısıyla kaliteli ama kırılgan bir takım görüntüsünde Olympiakos.
Monaco Genel Bakış

Monaco’da ise sezonun hikayesi biraz daha farklı. Sasa Obradovic’in sezon başında gönderilmesinin ardından göreve getirilen Spanoulis takımın çehresini değiştirdi. Bunu hem oyun tarzı olarak hem de mental olarak söylemek mümkün. Oyun tarzı olarak Monaco topu biraz daha dolaştırır hale geldi. Mike James’in katkısı yine çok büyük ama ana hücum opsiyonu olmasının yanında Spanoulis’le beraber oyunu yönlendirme tarafının daha da belirgin hale geldiğini düşünüyorum. Zaaflarının daha çok savunmadaki eksiklikler ve 5 numara katkısı olduğunu düşünüyordum. 5 numara durumunu Theis transferi ve Papagiannis’in dönüşü ile çözdüler bence. Savunma defolarıysa hala biraz soru işareti.
“Spanoulis motive edici biri. Pozitif. Bize ‘Doğru oynayın, biz iyiyiz’ diyor. Sasa Obradovic daha dramatikti, sanki her şey dünyanın sonu gibiydi. Farklı tarzlar.” (Kaynak: Eurohoops)
Mike James’in bu demecini de işin mental tarafı adına önemli buldum. Spanoulis bir EuroLeague efsanesi ve kritik anlarda nasıl fark yaratılacağını çok iyi biliyor. Monaco lige geldiğinden beri ligin en iyi basketbol oynayan takımlarından biri ve mentalitenin bu yönde değişmesinin onlara yarar sağladığını görmek mümkün. Aynı zamanda Final Four için de iddialarını arttıran bir faktör olarak değerlendiriyorum.
Maçtan Ne Beklemeliyiz?

2023 Final Four yarı finalinde de iki takım rakipti, o maçın hikayesi elbette üçüncü çeyrekte Olympiakos’un kurduğu 27-2’lik üstünlükten okunuyor. Monaco ilk yarıyı gayet iyi oynamasına rağmen üçüncü çeyrekte hem Olympiakos inanılmaz bir ritim yakaladı hem de Monaco deyim yerindeyse tuğla attı. Oradan döndürmeleri de belki ilk Final-Four tecrübeleri olması sebebiyle zordu. Bugünse daha başka bir durum var. Monaco o günden beri basketbolunu daha da geliştirdi ve büyük sahnede daha da tecrübe kazandı. Olympiakos da o günkü kadrosundan oyuncular barındırmasına rağmen kağıt üzerinde çok daha iyi bir kadroya sahip.
Olympiakos tarafı için en kritik nokta uzunlarından ne kadar katkı alacağı. Vezenkov’un hücum planında ne kadar önemli bir yer tuttuğundan bahsetmiştim. Euroleague’in Nowitzki’si diyebiliriz onun için: Dış şutu her zaman bir tehdit rakipler adına, boyalı alanda durdurmak zor, orta mesafe şutları zaten üst düzey. M. Fall da gayet iyi bir çember savunucusu ve onun post oyunları Olympiakos’un hücumda seçeneklerini arttırıyor. Williams-Goss, McKissic, Walkup gibi çok değerli ve maçın ritmini belirleyebilecek kısalara sahip olsalar da Vezenkov’un ve Moustapha Fall’un perdeleri, paslarıyla oyunu yönlendirmeleri, zaman zaman ters eşleşmeleri hücum şablonları açısından hayati önem taşıyor. Ayrıca Fournier’in de forvetten verdiği katkıyı yadsıyamayız.
Bu düzenden kopmadıkları sürece maçın favorisi onlar fakat Monaco tarafı da onları gayet iyi durdurabildiğini normal sezonda Pire’deki maçta gösterdi. Savunma sertliği arttığında Olympiakos’un ritminin bozulduğunu birkaç maçta gördük bu sezon. Monaco’nun bunu yapabilecek atletizme sahip olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda Mike James ve Ellie Okobo ikilisi de nasıl savunacağınızı bildiğiniz fakat yine de durduramadığınız tarzda oyuncular. İkisinin de ekstra motivasyonla oynayacağını düşünüyorum, Walkup dışında onları savunabilecek bir guardları var mı, emin değilim. Tabii ki Monaco diğer oyuncuların da eline bakacak. Calathes’in oyunu yönlendirmesine; hücum tıkandığında da Strazel, Diallo ve Loyd’un penetreleri ve orta mesafelerine ihtiyaçları olacak. Bunlar olduğunda ve Papagiannis’in ve Theis’ın Vezenkov-Fall ikilisini durdurduğu senaryoda Monaco’nun da şansı hiç az değil. Theis oyuna bahsettiğim sertliği verebilir diye düşünüyorum, Papagiannis’in özellikle savunması bu maç özelinde daha kritik.
Tahminler
Kapanışı tahminlerimle yapmak isterim. Elbette tek maçlarda her şey mümkün ve hata yapma ihtimali daha fazla tahmin yaparken. Oyun olarak beklentilerimi yazdım ve bu doğrultuda tahminim Panathinaikos-Monaco finali. Tabii ki temennim temsilcimiz Fenerbahçe Beko’nun kupayı almasından yana ama Pao’nun kadro kalitesi ile bir tık daha önde olduğunu düşünüyorum. Umarım yanılırım. Diğer tarafta da Monaco’nun Olimpiakos’a ters geleceğini ve iyi bir savunma planı ile öne çıkacağını düşünüyorum. Tahminim doğru çıkarsa da finalde uzatmalarda Panathinaikos kazanır diyorum. Tekrar etmek gerekirse her şeye açık bir durum var ve yanılma ihtimalim az değil.