Turkish Airlines EuroLeague 3.hafta maçında Fenerbahçe Beko, Alba Berlin’e konuk oldu. İlk yarısını 27-35 önde bitiren temsilcimiz, ikinci yarı eksik Alba Berlin’den 57 sayı yiyerek 84-70 mağlup oldu. Geçtiğimiz hafta Panathinaikos’a yenilen sarı lacivertli ekip, bu sonuçla birlikte üç maç sonunda bir galibiyette kaldı.
Fenerbahçe Beko’da Nando De Colo 15 sayı, 8 asist ile takımın en skoreri olurken çift hanelere çıkabilen bir diğer oyuncu Ahmet Düverioğlu oldu. Ahmet maçı 12 sayı, 6 ribaund ile tamamladı.
Alba Berlin’de Oscar Da Silva 22 sayı, 5 ribaund ile oynarken, sayıların tamamını ikinci yarı bulan Maodo Lo, 21 sayı, 5 asist ile maçın yıldızı oldu. Ev sahibi ekipte Luke Sikma 13 sayı, 9 ribaund, 5 asist ile maçı tamamladı.
ING Basketbol Süper Ligi de dahil olmak üzere bu sezon 6 resmi maça çıkan Fenerbahçe Beko, 4 galibiyet, 2 mağlubiyet almış durumda. Yeni koç, yeni takım imajı ile sezona başlayan bir takıma bu mağlubiyet kredisi verilebilecek olsa da işler kağıt üzerinde olandan daha farklı.
Yapısal sorunlar, bireysel sıkıntıları doğuruyor
Fenerbahçe Beko’nun oynadığı maçlara tek tek bakacak olursak belki de hücum tarafı en sıkıntılı geçen maç Kızılyıldız maçıydı. Jan Vesely-Devin Booker ikilisinden Vesely’i dört numara oynatan Djordjevic, hem alan paylaşımı konusunda çok sıkıntı çekti hem de Vesely’i potadan uzaklaştırarak verimliliği düşürdü. Vesely, Kızılyıldız maçında 34 dakika süre alırken sadece 5 top kullandı ve 8 sayı üretti. Bir diğer nokta ise Booker-Vesely ikilisi 25 dakika beraber sahada kalırken Vesely-Polonara ikilisi sadece 12 dakika beraber oynadı.
Kızılyıldız maçından sonra iyi savunma yaptıklarını söyleyen Djordjevic, kağıt üstünde haklıydı. Fenerbahçe, Kızılyıldız’ı 57 sayıda tutarken 14 top çalma yapmış ve rakibi 21 top kaybına zorlamıştı. Buna rağmen 5 eksikle gelen ve elindeki tek uzunu Luka Mitrovic olan Kızılyıldız’a 15’i hücum olmak üzere 42 ribaund verdi Fenerbahçe Beko. Kalinic’in sırtı dönük oyunlarında Booker’a üstünlük kurmasının da pek bir izahı yoktu aslında.
Panathinaikos maçında ise hücum kısmında işler biraz daha tatminkardı. Vesely’i potadan uzaklaştırma hatasından dönen Djordjevic, Booker’ı bu rolde oynattı. Başarılı da oldular zira hem Vesely pota altında dominant bir oyun sergiledi hem de Booker daha rahat bir maç çıkardı. İşin savunma tarafı ise bir hayli kötü durumdaydı. Skor potansiyeli EuroLeague seviyesinin altında olan Panathinaikos’tan 91 sayı yemek birkaç oyuncunun kötü savunma yapması ile açıklanamaz. Bununla birlikte oynanan maç sonu ise kafalarda soru işareti bıraktı. Hakem kararlarından bağımsız olarak De Colo’nun pası ile başlayan hatalar silsilesi yapılan fauller ile devam etti. Booker yerine Polonara hamlesinin yapılmaması yine bu maç için eleştiri konularından biri oldu.
Gelgelelim Alba Berlin maçına. Tıpkı Kızılyıldız’da olduğu gibi Alba Berlin’de uzun sorunları ile maça geldi. 3 pivot oyuncusunu da sakatlıktan dolayı kullanamayan Almanya ekibi, orayı Luke Sikma ve Oscar Da Silva ile doldurdu. Buna rağmen maç boyunca fiziksel üstünlüğünü rakibine hissettiremeyen Fenerbahçe Beko’da savunma zaafiyetleri yine ön plandaydı. Üçüncü periyotun başında 11-0’lık seri ile geri düşen Fenerbahçe Beko, bir daha skor üstünlüğünü eline alamadı. Bundan ziyade asıl eleştirilecek yer Alba Berlin gibi bir takımdan üstelik eksik Alba Berlin’den sadece iki periyotta 57 sayı yedi Fenerbahçe Beko. Alba Berlin’in hücum potansiyelini şöyle özetleyelim; İlk maçlarında 64, ikinci maçlarında 67 sayı attılar. Anlaşıldığı üzere Fenerbahçe Beko’da ciddi yapısal problemler var ve bu problemler oyuncular özelinde bireysel sorunlara yol açıyor.
Peki, Fenerbahçe Beko’da problem ne?
Fenerbahçe Beko’da temel eleştiri konusu kadro kalitesi ile oynanan oyunun doğru orantılı olmaması. İyi bir kadro mühendisliği ile hazırlanan Fenerbahçe Beko kadrosu kalitesinden çok uzakta bir basketbol oynuyor. Fakat kurulan bu kadro eksiksiz değil. En önemli eksik istikrarlı bir şekilde şut atabilen kısa oyuncu. Fenerbahçe Beko, 3 maç sonunda 19 üç sayılık isabeti bulurken %31 ile isabet oranı ile mücadele etti, bu istatistik ile sarı lacivertli ekip, ligin 15.sırasında. Peki bir de Fenerbahçe Beko’da en fazla üç sayılık şut deneyen oyunculara bakalım:
- Dyshawn Pierre: 3/11
- Pierria Henry: 4/10
- Nando De Colo: 3/9
- Achille Polonara: 3/9
- Marko Guduric: 3/6
- Marial Shayok: 0/6
- İsmet Akpınar: 2/5
Koç Sasha Djordjevic, 3 sayı çizgisinin gerisinde problemli olduklarını fark edip Alba Berlin maçına özel bir çözüm üretmek istedi. Özellikle ilk yarıda Dyshawn Pierre üzerine çizilen setleri gördük sarı lacivertli ekipte. Pierre, maç boyunca 7 üç sayılık atışı deneyerek maçın en fazla üç sayı deneyen oyuncusu oldu fakat sadece 1 isabet bulabildi. Djordjevic, problemi görüp çözüm üretti fakat başarılı olduğu söylenemez zira Pierre bu takımın sabit şütöru olabilecek bir oyuncu değil. Kariyeri boyunca %40’ların üzerine çıktığı sezonlar olsa da Pierre, oyunun getirisi olan şutları yani ceza şutlarını atmayı daha çok seviyor. Durum böyle olunca hem oyuncu üzerinde bir baskı hem de skor anlamında eksiklik çekiyor.
Fenerbahçe Beko’da en fazla şut kullanan ikinci oyuncu ise Pierria Henry. Profil olarak şut konusunda sıkıntı yaşayan Henry’nin takımın en fazla şut kullanan oyunculardan biri olması ise biraz ironik. Problem ise Henry’nin kullandığı şutlar doğru şutlardı. Problem diyorum çünkü top trafiğinde son topun Pierria Henry’de kalması oyunun aslında pek de planlı olmadığını işaret ediyor. Genel olarak yarı sahada çözüm üretme konusunda problemli olan Fenerbahçe Beko, gidiş yolunda doğru işler yapsa bile sonucu yanlış oyuncularda arıyor.
Bir diğer nokta ise Achille Polonara. Belki de Jan Vesely ve De Colo’dan sonra takımın en kilit üçüncü, dördüncü oyuncusu olması gereken Polonara, çok daha geri planda. Hazırlık maçlarında da bu soruna dikkat çekerek Polonara özelinde Djordjevic’in herhangi bir oyun planı olmaması şüphe uyandırıyor demiştik. Sadece tam sahada değil yarı sahada bile tempo yükseltebilen Polonara, sahada olduğu her dakika Fenerbahçe Beko’ya pozitif katkı veriyor.
Şimdiye kadar Fenerbahçe Beko’nun negatif yönlerinden bahsettik ki maalesef bu biraz fazla. Kadro kalitesi itibariyle Fenerbahçe Beko’ya dair umutlar tabi ki bir hayli fazla zira Fenerbahçe Beko, halen daha EuroLeague’in en kaliteli 5-6 takımından biri. Kızılyıldız maçının başlangıcı, Panathinaikos maçının ikinci ve üçüncü periyodu bu takımın aslında ne kadar iyi bir basketbol oynayabileceğinin sinyallerini vermişti. Djordjevic, şu an için rotasyonu tam anlamı ile oturtabilmiş değil, Panathinaikos maçının bir bölümünde denenen Henry-De Colo-Guduric-Polonara-Vesely beşlisinde ısrar etmek kısa vadede çözüm üretebilir.
