Hayata adeta yenik başlayan bir NBA yıldızı düşünün. Kenar bir mahalle, baba yok anne ise henüz 15 yaşında ve bataklığın içinde bir ev…
Allen Ezail Iverson 1975 yılında doğduğunda işler ailesi açısından çokta iyi gitmiyordu. Hatta isteyerek yapılan bir bebek değildi. Iverson gözlerini açtığında Annesi henüz 15 yaşındaydı. Babası ise terk edip gitmişti. Iverson’un kendisine baba figürü olarak aldığı tek kişi ise Michael Freeman adında eski bir liman işçisiydi. Ancak bu kişi de sürekli uyuşturucu satışı ile uğraşıyordu. Bir gün satış esnasında suçüstü yakalandıktan hapisteyken kendisini ziyarete gelen Iverson, Freeman’ın parçalanmış ayakkabılarını görünce kendi ayakkabılarını çıkartıp Freeman’a vermiş ve eve kadar çıplak ayakla dönmek zorunda kalmıştı. Zira Freeman uyuşturucu satışına çok para kaldırmak için değil, karınını doyurabilmek için karışmıştı.
Iverson kardeşlerinin de bakımıyla uğraşıyordu. Ancak herşey onun elinde değildi. Dairenin sağlıksız koşulları sebebiyle kız kardeşi Ilieshia sürekli hastalanıyordu. AIlen o günlerden bahsederken şu ifadeleri kullanıyor: “Kanalizasyon taşardı ve her yer lağım suyuyla dolardı. Kız kardeşim çoraplarıyka o suya batıp çıkardı. Sürekli midesi bulanırdı. İşte böyle hasta oldu.” Bu hastalıkların tedavi masrafları da zaten zor durumda olan aileyi daha da zorluyordu.
Bulundukları mahalle adeta bataklığın merkeziydi. Ama Iverson o bataklıkta kalıp kendi pisliğinde ölmek istemiyordu. Bunu içinse tek kurtuluş yolu basketboldu. Annesinin yoğun ısrarları ve zorlamasıyla basketbol oynamaya karar verdi. Çoğu zaman Iverson evin bir köşesine kaçarak antrenmana gitmemek için ağlardı. Annesi ise ona bu oyunu sevdirmek için maddi bakımdan zorlanarak da olsa Jordan ayakkabıları ve buna benzer basketbol malzemeleri almıştı.
Iverson’ın çoğu kişi tarafından bilinmeyen bir özelliği müthiş hızı sayesinde lise yıllarında onun aslında çok iyi bir Amerikan futbolu oyuncusu olduğudur. Bethel Lisesi’ni hem Amerikan futbolunda hem de basketbolda Virginia Eyalet şampiyonluğuna taşıyıp her iki branşta da yılın oyuncusu ödülüne kavuşunca tüm üniversiteleri peşinden koşturmaya başlar. Özellikle de çizgi romanlardaki süper kahramanları aratmayacak derecede hızlı oluşu herkesin dikkatini çeken temel etkendir. Lisedeyken “yılın en iyi futbol (Amerikan futbolu) oyuncuları” ödüllerine davet edilen ancak kıyafet almaya parası olmayan Iverson’a futbol koçu cebinden bir kıyafet almıştı; ama annesinin erkek arkadaşı, davetin ardından o kıyafeti zorla Iverson’dan almıştı.
Lise yıllarında spora düşkün olduğu kadar kavgalarla da sürekli başı belada olan Iverson 17 yaşında maçta çıkan kargaşanın ardından tribünde ki beyaz bir kızın kafasına sandalye atmasından dolayı hapse girdi. Henüz 17 yaşında olmasına rağmen reşit kanunlarıyla yargılanır. Mahkemede yaptığı savunmada bir kıza vuracak aciz biri değilim, bana ırkçılık yaptılar asıl suçlu onlar desede 5 yıl ceza yemiştir. Mahkemede verdiği cevaplar nedeniyle yakın çevresi ona The Answer lakabını takmıştır. Hapishaneden çıktığında beraber Amerikan futbolu oynadığı birkaç arkadaşı ona öncülük etti ve hepsinin bir hayali vardı. Basketbol sayesinde para kazanıp ghettolardan kurtulmak istiyorlardı. En çok isteyen ise Iverson’dı…
Iverson, 1996 NBA Draftı’nda Philadelphia 76ers tarafından birinci sıradan seçilerek NBA’e ayak bastı ve gerisi ise herkes tarafından biliniyor.
Kötü bir hayatınız olabilir, paranız, eviniz yada sevgiliniz de olmayabilir. Asla şartları bahane ederek bir şeylerden vazgeçmeyin. Unutmayın ki boyunuz kısa olsa da, yürek boydan üstündür…
| Profesyonel kariyeri | |||
|---|---|---|---|
| Yıllar | Takım | ||
| 1996-2006 | Philadelphia 76ers | ||
| 2006-2008 | Denver Nuggets | ||
| 2008-2009 | Detroit Pistons | ||
| 2009 | Memphis Grizzlies | ||
| 2009-2010 | Philadelphia 76ers | ||
| 2010-2011 | Beşiktaş Cola Turka | ||
