Bildiğimiz üzere geçtiğimiz sezon Cedi Osman ve Furkan Korkmaz iki genç Türk olarak Amerika’ya, NBA’e ayak bastılar.
Furkan, yaz liginde forma giyse de normal sezonun başında kadronun geniş olmasından dolayı forma şansı bulamamış NBA’in alt ligi olan G-League’e gönderildi. Daha sonra geri çağırılsa da bu sefer de yaşadığı sakatlıktan dolayı forma şansını kaybetti. Bu yıl çıktığı ilk yaz ligi maçında (8/14 üçlük isabeti ile) 40 sayı 6 ribaund 2 asist ve 1 top çalma performansı göstererek son yılların en çok dikkat çeken yaz ligi performansını ortaya koydu diyebiliriz. İkinci maçında ise sönük kalan Furkan yalnızca 4 sayı 1 ribaund 1 asist ve 1 top çalmayla oynadı. Yaz liginde boy göstermeden hemen önce iki tane milli maç oynayan Furkan orada da göğsümüzü kabarttı. İki maçta da kenardan gelmesine karşın maç başına yalnızca 16.5 dakikada 22 sayı 3 ribaund 1.5 asist ve 2 top çalma ortalamasıyla oynadı ve bu ortalamaları %56 saha içi isabeti ve %77 üçlük isabeti ile yaparak gelecek sezon için önemli sinyaller verdi. Pekala, Furkan’ın iyi özelliklerinden bahsettik ama bu yazıya bu başlığı atmamızın bir sebebi var. Kabul edelim ki Türk halkı olarak olayları anlatırken biraz böbürlenme ve zayıf yanları görmeme huyumuz var. Furkan’ın neleri iyi yaptığını kime sorsak anlatır ama Furkan nelerde zayıf ne üzerinde çalışması gerekiyor? Gelin biraz inceleyelim.
Yaz ligi maçlarının ikisinin de hemen hemen tamamını izledim Furkan gerçekten iyi bir faul alıcı. Biri ona faul yapıyorsa bunu hakeme göstermekte gerçekten iyi. Peki Furkan’ın oynadığı her 6 dakika için 1 faul yaptığını biliyor muyuz? Furkan hücumda iyi olduğu kadar savunmada da zayıf kalıyor. Avrupa için yeterince hızlı olan ayakları NBA’de ona yetmiyor. Yaz liginde oynayan guardlar yanından patlayıp geçebiliyorlar. Fiziksel olarak da henüz asıl mevkiisi olan 3 numarayı savunacak durumda değil (Hatta NBA’de 2 numara olarak görülüyor.). Onun geçen seneye göre fiziksel gelişimini gözle görülür bir şekilde fark ediyoruz ama hala fiziksel olarak gelişmesi gerek daha hızlı ve güçlü bir Furkan NBA’de göz korkutur.
Cedi… Cedi bu sene sürekli göğsümüzü kabartıp durdu. Gerçekten onun burada kötü yönlerini yazmakta zorlanabilirim. Enerjisi normal sezonun son döneminde LeBron ile beraber takımı ateşleyen şüphesiz en büyük etkenlerden biriydi. Geçtiğimiz sezon 61 maçta forma giyen Cedi bu maçların 12’sinde maça sahada başladı. Sezonda maç kağıdında çok fazla parlamasa da en iyi maçını 11 Nisan’da Knicks’e karşı çıkartıp 18 sayı 7 ribaund 6 asist ile oynadı. Cedi, Cavs taraftarı ve takımı tarafından çok sevilen bir çaylaktı. Sosyal medyadan çok fazla sayıda Koç Lue’ya “Cedi’yi ilk 5 başlat.” Şeklinde baskı geliyordu. Bu yıl yaz liginde FIBA Turnuvasından dolayı tek maçta forma giyebilen Cedi, maçı 15 sayı 10 ribaund 3 asist 4 top çalma ve 1 blok ile tamamlayıp sahanın iki ucunda da nasıl oynayabildiğini bir kez daha gösterdi. Yaz liginden önce çıktığı iki milli maçta da 23 dakikada 20 sayı 7.5 ribaund 1 top çalma ortalamalarıyla oynadı ve iki maçta toplamda yalnızca 1 tane top kaybı yaptı.
Peki Cedi’nin zayıf yönleri neler? Bu adam neden 20 dakika ortalamalarla süre alamıyor NBA’de? Şöyle yorumluyorum ki Cedi’nin henüz o süreleri alamamasının başlıca sebebi atletizmi ve çok da verimli olmamasıydı Cedi’nin geçtiğimiz sezon PER (Oyuncu verimlilik puanı) 11’di ve ligdeki ortalama
puan ise 15, Cedi bu puanla takım sıralamasında 60 maçtan fazla oynayan 5 oyuncu arasında 4. sırada. Cedi daha verimli olursa, fiziğini, atletizmini geliştirirse (ki milli maçlarda gözle görülür bir değişim vardı.) birkaç yıl içerisinde 20-22 dakika ortalamalarla oynayan enerjik, savunmacı ve gerektiğinde sayıyı bulan kadroda yeri sağlam olan bir oyuncu olarak görebiliriz.
Sonuç olarak şu an elimizde yüksek potansiyelli iki genç oyuncu var. Yapmaları gereken şeyleri benden daha iyi bildiklerine de eminim. Bu yüzden birkaç yıl içerisinde milli takımda olduğu gibi NBA’de de göğsümüzü kabartacaklardır.
Yunus Emre Karabıyık
