Milli Takımımızın Kullanamadığı Altın Jenerasyonlar

1050
Milli Takımımızın Kullanamadığı Altın Jenerasyonlar

Ülkemizde basketbola duyulan ilginin artışının, temelleri çok eskilere dayansa da asıl patlama Efes’in Koraç Kupası’nı kazanması ve sonrasında yaşandı demek pek de yanlış olmaz.

Milli takımımızın hem Avrupa hem de Dünya Şampiyonalarında gösterdiği başarılar, bizi basketbol ekolü ülkeler arasına sokmayı kısmen başarsa da maalesef düzenli olarak milli takıma yıldız oyuncular yetiştiremiyoruz. Aslında son yıllarda genç yaş grubu milli takımlarımızda gelen başarılar ne kadar kaliteli ve potansiyelli oyunculara sahip olduğumuzu gösteriyor. Fakat bu oyuncular A takımı kategorilerinde aynı performansı gösteremediği için çoğu yıldız adayı oyuncu, kariyerlerinde istediği yerlere gelemiyorlar.

Milli basketbol takımımızın en önemli başarıları, 2001 Avrupa Şampiyonasında ve 2010 Dünya Şampiyonasında yaşadığımız ikincilikler oldu. Bu iki turnuvanın ülkemizde düzenlenmiş olmaları dışındaki bir diğer ortak özellikleri 1976-1980 jenerasyonunun, yani ülkemizin ilk altın jenerasyonunun, yıldız oyuncularının çoğunun milli takımımızda forma giymiş olmasıdır. Bu jenerasyonda Hidayet Türkoğlu, Mehmet Okur, Kerem Tunçeri, Ömer Onan, Mirsad Türkcan, Asım Pars ve daha nice isimler yer alıyor. Bu oyuncuların Harun Erdenay, Orhun Ene, İbrahim Kutluay gibi isimlerle bir araya gelmesiyle kazanılan 2001 Avrupa Şampiyonasındaki ikincilik, jenerasyonun kalitesini kanıtlar nitelikte.

Bu jenerasyondan son olarak ülkemizde düzenlenen 2010 Dünya Şampiyonası’nda faydalanabilen milli takımımız bu turnuvada da finale kalıp ABD’ye kaybederek ikinci olma başarısı göstermişti. Bu turnuvada “prime time”ının son zamanlarını yaşayan Hidayet Türkoğlu, Kerem Tunçeri, Ömer Onan ve Kerem Gönlüm gibi isimlerin verdiği katkının yanında bir diğer altın jenerasyon ekibi olan 1986-1987 jenerasyonu oyuncuları sayesinde bu başarıyı yakalamıştık. Peki 2001-2010 yılları arasındaki turnuvalarda milli takımımız neler yaptı?

2001’deki Avrupa 2’nciliğinden sonra NBA’e Türk oyuncuların da gitmesiyle birlikte herkesin milli takımdan beklentileri artmıştı. NBA’de kalitelerini ispatlamayı başaran Mehmet Okur ve Hidayet Türkoğlu’nun yanı sıra kısa NBA kariyerlerinin ardından EuroLeague’de yıldızlaşan İbrahim Kutluay ve Mirsad Türkcan gibi oyunculara sahip milli takım kadrosu, 2010’a kadar beklentilerin hep altında kaldı. 2002 Dünya Şampiyonası 9’unculuğu ve 2003 Avrupa Şampiyonası 10’unculuğu, basketbolseverleri hayal kırıklığına uğratmıştı.

Daha sonrasında Yugoslav basketbol ekolünden yararlanmak isteyen milli takımımız, Karadağ kökenli Bogdan Tanjevic’i takımın başına geçirdi. 2005 yılındaki Avrupa Şampiyonasında 12. olarak bir kez daha taraftarları hayal kırıklığına uğratan milli takımımız, koç tercihiyle 2006 Dünya Şampiyonasına yıldız oyuncularından mahrum şekilde, yeni bir kadroyla katıldı. Mehmet Okur ve Hidayet Türkoğlu gibi NBA oyuncularının yanında Mirsad Türkcan ve daha nicelerinin de kadroda yer olmaması oldukça tepki çekmişti. Tanjevic, 1987 jenerasyonuyla birlikte geçiş sürecini pas geçerekten A Milli Takım kadrosunu oluşturmuştu. Ersan İlyasova, Semih Erden, Engin Atsür gibi yıldız adaylarının o zaman için yanında yıldız olarak sayılabilecek bir tek İbrahim Kutluay bulunuyordu. Yıldız oyuncularından mahrum bir şekilde altıncı olmayı başaran milli takımımız taraftarların düşen beklentilerini karşılamayı başarmışlardı. 2007’de tekrar Mehmet Okur ve Hidayet Türkoğlu’nun da çağırılmasıyla oluşan kadro, yine beklentilerin altında kalmış ve Avrupa 12. olmuştu.

2009’da 1987 altın jenerasyonunun Ersan İlyasova, Semih Erden, Sinan Güler, Engin Atsür gibi tecrübe kazanmış oyuncularından daha fazla yararlanılmasına karar verilerek oluşturulmasına karar verilen kadronun kaptanlığını Hidayet Türkoğlu üstlenmişti. Bu takım da Avrupa 8. olarak beklentileri tamamen karşılamasa da verdiği mücadele sayesinde izleyenleri bir nebze de olsa mutlu etmişlerdi.

2010 Dünya Şampiyonasından bu yana 2013 Akdeniz Oyunları şampiyonluğu dışında bir başarının da gelmemesi, basketbolseverleri üzen bir diğer konu oldu.

Peki bu kadar yıldız ve yıldız adayı oyuncunun çıktığı iki altın jenerasyonun geçtiği bu süreçte 2001 ve 2010’daki turnuvalar dışında neden önemli bir başarımız yok? Bunun birden fazla cevabı olsa da en önemlileri:

  • Bireysel olarak bakıldığında yetenek tavanı yüksek oyuncuların bir araya geldiklerinde bir takım gibi oynayamaması,
  • Genç yaşlarında harika potansiyel barındıran oyuncuların yanlış takım tercihleri ve kariyer planlamaları yüzünden sürdürülebilir bir kariyere sahip olamamalar,
  • Yaşanılan sakatlıklar olarak özetlenebilir.

Umuyoruz ki bundan sonraki turnuvalarda elimizde bunca yıldız adayı oyuncu varken daha güzel başarılar elde edebiliriz.

NBA\'de Günün Sonuçları ve Maç Programı
NBA maç sonuçları ve TV programı

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz