Los Angeles Lakers, kısa ve orta dönem için hayati öneme sahip bir offseason’a girmiş bulunmakta. Olası kadro yapılanmaları ve yapılacak hamlelerin Lakers’ın geleceğini nasıl şekillendireceğini inceleyeceğiz.
Lakers’ın en büyük belirsizliği olan kadro planlamasına gelmeden önce son üç yaz döneminde yaşananları kısaca hatırlayalım. 2019 yazında takasla Anthony Davis’i takıma katan Lakers, serbest oyuncu döneminde ise Kawhi Leonard’ın peşine düştü. Kawhi’ı beklerken piyasadaki oyuncuların başka takımlarla anlaşması ve Kawhi’ın da Clippers’a gitmesiyle Lakers, pazarın artıklarıyla yetinmek zorunda kaldı. Ancak bu akşam pazarı oyuncuları öyle bir uyum yakaladı ki takım o sezon şampiyon oldu. 2020 yazında ise kağıt üstünde çok güçlü eklemeler yapan Lakers, yeni oyuncuların başarıdan çok kontrat kaygıları olması nedeniyle aynı uyumu sağlayamadı ve sakatlıklarla da boğuştukları sezonda ilk turdan elendiler. 2021 yazında ise kadrodaki tüm değerlerini Russell Westbrook için takaslayan Lakers, rezalet bir sezon geçirip playoff dahi yapamadı. Şimdi ise üst üste üç fiyasko yaz dönemi geçiren yönetimden şapkadan tavşan çıkarması bekleniyor. Bu üç yaz döneminin sonucu olarak da şu an kadroda yalnızca beş garanti kontratlı oyuncu bulunuyor. Önümüzdeki draft’ta seçim hakkı olmayan Lakers’ın bir adet ikinci tur hakkı satın alması bekleniyor. Takas piyasasında ise durum karışık. Lakers’ın önünde üç opsiyon var. Takas yapmamak, Westbrook’u takaslamak ya da THT ve Nunn’ı beraber takaslamak. Takaslanma ihtimali olan oyuncuların market değerleri neredeyse sıfır. Bu yüzden de takımlar Lakers’tan draft hakkı talep ediyor, ancak Lakers buna pek yanaşmıyor. Medyaya sızdırılan bilgilerin de bir nevi basın yoluyla pazarlık olduğunu da belirtmek gerek. O yüzden bu konularda kesin hükümlere varmamalıyız. Sonuç olarak tüm belirtiler şimdilik bir takas olmayacağı yönünde. Yani elde bir tek serbest oyuncu piyasası kalıyor. Beşi garanti olmak üzere kadrosunda sekiz oyuncu bulunduran Lakers, ikinci turdan seçeceği oyuncuyu da ekledikten sonra serbest oyuncu piyasasından minumum beş oyuncuyu kadrosuna katmak zorunda. Ellerinde ise veteran minimum kontratı haricinde 6.4 milyon dolarlık MLE bulunuyor. Lakers kadrosuna katacağı serbest oyuncuların çoğundan kontratlarını aşacak bir performans almak zorunda. Bunu yapmak da imkansız değil. Yalnızca doğru personel tanımları yapmaları gerekiyor. Bunun en taze örneği Golden State Warriors. Geçtiğimiz yaz Gary Payton II, Otto Porter ve Nemanja Bjelica’yı minimum kontratlarla kadrosuna katan Warriors bu oyunculardan finallerde dahi çok kritik katkılar aldı.
Bu transfer döneminin spesifik olarak önemi ise işlerin sarpa sarması ihtimalinde LeBron’un olası ayrılığı ve Lakers’ın organizasyon repütasyonunun tekrar dibe vurma tehlikesi. Çünkü hatırlatmak gerekir ki LeBron takıma katılmadan önceki 6 yıllık süreçte Lakers ligin en kötü galibiyet yüzdesine sahipti. Önemli serbest oyuncular Lakers ile masaya oturmaya dahi tenezzül etmiyordu. New York Knicks’in son yıllardaki durumu birebir Lakers için de geçerliydi. LeBron James’in gelişinden sonra hasret oldukları şampiyonluğa ulaşsalar da Lakers karar mekanizması son derece sıkıntılı. Yönetimde cebinde akrep olan bir takım sahibi, basketbolla alakası olmayan insanlar ve basketbol geçmişi olsa dahi zerre değer katmayan kişiler bulunmakta.
Sonuç olarak büyük resme baktığımızda bu yaz Lakers yalnızca önümüzdeki sezonu değil, yakın ve orta geleceğini de rayına oturtmak zorunda. Lakers bu kritik dönemeci nasıl geçecek hep beraber göreceğiz.
Selçuk Saraçoğlu
