Temsilcimiz Fenerbahçe Doğuş Baskonia Vitoria’yı eleyerek Final Four’a kaldı. 18-20 Mayıs tarihleri arasında Sırbistan’ın Belgrad şehrindeki Stark Arena’da oynanan Final Four’u temsilcimiz Fenerbahçe Doğuş, final maçını kaybederek turnuvayı 2. sırada tamamladı.
Fenerbahçe Doğuş ilk olarak Zalgiris Kaunas ile yarı final maçına çıktı ve maçı 76-67 kazanarak finale çıkmaya hak kazandı. Zalgiris maçında Fenerbahçe Doğuş sezonun en iyi savunma performanslarından birini gösterdi. Fenerbahçe maça başladığı andan itibaren yaptığı sert savunma ile Zalgiris’i özellikle hücumda kontrol dışına çıkarmayı başardı ve Zalgiris top kayıpları yaptı ve maçı da 20 top kaybıyla tamamladı. ( Zalgiris’in oyun kurucusu Kevin Pangos maçın başında karşılaştığı sert savunmayla neye uğradığını şaşırdı, maçı da 5 top kaybıyla tamamladı. ) Fenerbahçe Doğuş’un sezon içinde çok güzel yaptığı ama Final Four’da yapamadığı hücumda pas trafiği, Fenerbahçe’nin hücum performansının düşmesine sebep oldu. Üçüncü periyotta maç 50-37’ye gelmişti biraz rahatlar gibi olmuştuk ama hücumda sağlayamadığımız pas trafiği ve kötü tercih hatalarından dolayı çeyreği sadece 2 sayı önde tamamladık. Dördüncü periyotta sahneye koca yürekli Ali Muhammed çıktı ve maçı ipten aldı. Gösterdiği muazzam bireysel performansıyla Fenerbahçe’mize maçı kazandıran oyuncu oldu. Ali Muhammed 11 dakika 47 saniyede 19 sayı atarak, Fenerbahçe’mizin finale çıkmasında en büyük pay sahibi oldu.
Fenerbahçe Doğuş’un finalde rakibi Cska Moskova’yı yenen Real Madrid oldu. Fenerbahçe Doğuş ile Real Madrid ilk defa Euroleague finalinde karşı karşıya gelecekti. Maç öncesinde beklentimiz ve temennimiz Fenerbahçe’mizin kupayı kazanması yönündeydi. Maça da Ahmet Düverioğlu’nun etkili performansıyla ilk 5 dakikayı 13-9 üstün tamamladık. Tek sıkıntımız Jan Vesely’nin 2 dakikada 2 faul alarak kenara gelmesi oldu. Bu maçta da hücumda pas trafiğini sağlayamadık. Özellikle Kostas Sloukas en az 15 saniye topu elinde tutarak ne pas trafiği sağladı ne de hücumda doğru düzgün pas opsiyonları sağladı. Baskonia eşleşmesinde mükemmel oynayan Marko Guduric, Final Four’da yokları oynadı. 2 maçta da takıma hiçbir katkı sağlayamadı ve Fenerbahçe’ye bu çok olumsuz yansıdı. Çünkü Marko Guduric ve Kostas Sloukas Fenerbahçe hücumunda pas trafiğini sağlayacak en önemli 2 oyuncu. İkisi de bunu başaramayınca ikinci periyotta tel tel dökülmeye başladı Fenerbahçe hücumları. İkinci periyotta 8 sayı geri düştükten sonra muazzam Nicolo Melli performansıyla maça tekrar dengeye getirdik ve ilk yarıyı iki sayılık üstünlükle tamamladık. Soyunma odasında Obradovic’in uyarılarıyla daha iyi başlayacağımızı düşünürken felaket performans göstererek üçüncü çeyreği 8 sayı geride kapattık. Sadece bu periyotta oynayan James Nunnally de resmen Final Four’da yokları oynadı. Ne hücumda ne savunmada istenileni veremedi. James Nunnally maçı sayı atamadan tamamladı ama benim için en önemli kısmı kısa savunması çok kötü performans göstererek taraftarları kahretti. Zalgiris Kaunas maçında da kötü hücum performansı göstersek de savunmamızla maçı kazanmayı başarmıştık ama Real Madrid maçında savunmada da tel tel döküldük. Fenerbahçe taraftarı tahminimce maçı izlerken pek umut göremedi oyunculardan ve kaybetmeceğimiz benim gibi dördüncü periyodun başlarında anladı. Çünkü Fenerbahçe Doğuş savunmasıyla var olan ve bu etkili savunması ile birlikte hücumu daha iyi yapan bir takım. Ama Real Madrid maçında yapılan kötü kısa savunması artı verilen basit hücum ribauntları ile maçın içine girmeyi hiç başaramadı. İlk maçta Ali Muhammed mükemmel hücum performası göstermişti, Real Madrid maçında da Nicolo Melli 28 sayıyla muazzam hücum performansı koydu ama kazanmamıza yetmedi. Neden? Çünkü Fenerbahçe, Zalgiris maçında hücumda kötü olsa bile etkili savunmasıyla maçı almasını bildi. Ama bu maçta Real Madrid’ten Luka Doncic, Fabien Causeur ve Jaycee Carroll tutamadık ve bu kısa oyuncu rotasyon savunmasını hiç yapamadık, onlara çok boş pozisyonlar verdik. Luka Doncic çıktığı hızlı hücumlarda çok boş pozisyonlardan isabet sağladı, onu tutan kısa oyuncular hızlı hücumda ona ayak uyduramadı. Bir türlü savunmamızı oturtamadığımız için maçı kazanmamız bence mucizelere bağlıydı o da olmadı.
Final maçında bazı oyunculara gerçekten bir Fenerbahçe taraftarı olarak çok kızdım. Özellikle de Jan Vesely. Jan Vesely 2 sene önceki Cska Moskova final maçındaki rezalet performasının aynısını 2 sene sonra Real Madrid maçında gösterdi ve bence Fenerbahçe taraftarlarını büyük hayal kırıklığına uğrattı. Şunu belirtmem gerekir ki ben Jan Vesely’nin 3 sayı ile maçı bitirmesine kızmıyorum, çünkü Jan Vesely savunmada Fenerbahçe’nin en iyi oyuncusu ama bu maçta savunma anlamında da çok rezalet bir performans sergiledi. Maç içinde yaptığı çok basit hatalara ve savunmada takıma katkı verememesinden dolayı kızıyorum. Jan Vesely gibi Avrupa’nın üst düzey oyuncularından biri 2 tane bomboş pozisyon kaçıramaz ve yaptığı çok basit faullerle takımı yalnız bırakma lüksüne sahip değil. Arkasında Ekpe Udoh gibi bir oyuncu olsa diyeceğim ki tamam Jan Vesely’nin açığını kapatabiliriz ama arkasında Jason Thompson gibi ne yapacağı belli olmayan güvenemediğimiz bir adam var. Nitekim beklentilerimiz doğru çıktı, Jason Thompson her girdiğinde de berbat oynayarak sahadan çıktı. Jan Vesely’nin bunu görerek daha dikkatli oynamasını beklerdim hem de arkasında Cska Moskova maçında gösterdiği hayal kırıklığı performans gibi bir örnek varken. Diyeceksiniz büyük basketbolcular da kötü maç çıkarabilir, haklısınız büyük basketbolcular da finallerde kötü maç çıkarabilir ama böylesine yıldız oyuncular bu kadar vurdumduymaz ve dikkatsiz davranmamalı. Final Four’da gösterilen bazı performanslardan sonra, bazı oyuncuların takımda kalacağını düşünmüyorum. İsim vermek gerekirse de Jason Thompson ve James Nunnally. Bu ikilinin seneye kesinlikle Fenerbahçe rotasyonunda olmayacağını düşünüyorum. Marko Guduric’e gelirsek ona kızamıyorum fazla çünkü genç oyuncu ve tecrübe kazanarak buralara alışması gerekecek, İnşallah seneye Final Four’a kaldığımızda daha iyi performans gösterecek.
Gelecek sene Fenerbahçe Doğuş’tan beklentimiz yine Final Four. İnşallah da koç Zeljko Obradovic ile birlikte üst üste 5. Final Four’unu İspanya’da oynayacaklar. En son sözüm de bize bu heyecanı yaşatan en başta koç Zeljko Obradovic, antrenör ekibi ve oyuncu grubuna sonsuz teşekkürler…
Şu yazdıkların benim gözümde yüzde 60’lık kısım. Hakem performansı kesinlikle çok etkili oldu üzerimizde.