Fenerbahçe Beko Finalde!

fenerbahce-beko-finalde
fenerbahce-beko-finalde

23 Mayıs 2025 gecesi Abu Dhabi’deki Etihad Arena, modern Avrupa basketbol tarihine geçecek bir mücadeleye sahne oldu. EuroLeague Final Four yarı finalinde karşı karşıya gelen Fenerbahçe Beko ve Panathinaikos, sadece bir bileti değil, aynı zamanda karakterlerini ortaya koydu. Kazanan, aklıyla kazandı. Fenerbahçe, 82-76’lık skorla Panathinaikos’u geçerken, koç Jasikevicius’un zekâsı, oyuncuların kararlılığı ve sistemin sağlamlığı bu galibiyetin üç temel direği oldu. Bu sadece bir maç değildi. Bu, bir kültürün geri dönüşüydü.

Maç başlar başlamaz Fenerbahçe’nin niyetinin ne olduğu açıktı. Kontrollü, sert ve planlı. İlk periyot itibarıyla Panathinaikos’un temel yapı taşları olan hücum akışı ve transition oyunları bozuldu. Devon Hall’ın Cedi Osman’a uyguladığı baskı, Panathinaikos’un şut opsiyonlarını daralttı. Öte yandan Tarık Biberovic’in iki yönlü oyunu, hem savunmada çemberi savunmasına hem de hücumda köşe üçlükleriyle alan açmasına sahne oldu. Fenerbahçe’nin ilk çeyreği 22-14 önde kapatması sadece skor üstünlüğü değil, zihinsel üstünlüğün de göstergesiydi.

İkinci çeyrek Panathinaikos’un direndiği, zaman zaman da oyun içinde kaldığı bir bölümdü. Kendrick Nunn ve Jerian Grant, bireysel yaratıcılıkla Fenerbahçe savunmasını kırmaya çalıştı. Ancak burada devreye giren isim Nicolo Melli oldu. Oyun istatistiğine sadece 9 sayı yazılsa da, yaptığı savunma switch’leri, ribaund katkısı ve takım savunmasına getirdiği denge maçın kırılma anlarını doğrudan etkiledi. Devreye 38-33 girildiğinde herkes, “Panathinaikos biraz daha yaklaşırsa dönebilir” dedi. Ama o “biraz daha” hiçbir zaman gelemedi.

Üçüncü çeyrek, Jasikevicius’un koçluk gösterisiydi. Tempo belirleme, savunma eşleşmelerini doğru ayarlama ve rotasyon zamanlaması… Wade Baldwin IV’un organizasyondaki sakinliği ve doğru pas tercihleri, Tarık Biberovic’in şut tehditiyle birleşince, Fenerbahçe sadece skor değil, moral üstünlük de kurdu. Panathinaikos ise zaman zaman bireyselliğe döndü; Cedi Osman’ın çabaları takımı ayakta tutmaya yetmedi. Fenerbahçe o kadar disiplinli oynadı ki, Panathinaikos’un yıldızları bile bir yerden sonra ezberden oynamaya başladı.

Son çeyrek geldiğinde herkes Fenerbahçe’nin momentumu koruyup koruyamayacağını merak etti. Bu noktada devreye giren oyuncu ise Errick McCollum oldu. Kritik anlarda attığı üçlükler ve aldığı faullerle oyunu rakibin elinden çekip aldı. Skor 82-76’ya geldiğinde, Etihad Arena’nın bir köşesinde bir sarı-lacivertli seyirci, “Bu bir maç değil, ders!” diye bağırıyordu. Haklıydı.

Bu galibiyet, kağıt üstünde bir istatistikten çok daha fazlası. Bu bir karakter gösterisi, bir sistemin vücut bulmuş haliydi. Fenerbahçe Beko, yıllar sonra yeniden Final’de. Ve bu kez sadece yetenekle değil, karakterle, akılla ve birlikle. Finalde Olympiakos ya da Monaco kim gelirse gelsin, karşılarında sıradan bir takım değil; disiplinle örülmüş bir makine olacak.

Bu galibiyet, sadece oyuncuların değil, bir yapının, bir felsefenin ve doğru basketbolun zaferidir. Avrupa basketbolunda yeniden bir “Fenerbahçe Çağı” başlıyor olabilir. Ve bu çağ, Abu Dhabi’de yazılmaya başlandı.

NBA\'de Günün Sonuçları ve Maç Programı
NBA maç sonuçları ve TV programı

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz