Son Periyot

Vitoria’da Son Gece

Vitoria'da Son Gece

Siz bu yazıyı 20 Mayıs’ta okuyor olacaksınız ama ben yazıyı 19 Mayıs’ta yazdığım için ilk olarak tüm okurlarımızın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Spor ve Gençlik bayramımız kutlu olsun demek istiyorum. Atatürk ve cumhuriyetimizin kurucularının bize gösterdiği yollardan biri olan spor bir toplumun kalkınması için tartışılmaz araçlardan bir tanesidir. Samsun’da başlattığı milli mücadele devam ederken Mustafa Kemal daha Lozan antlaşması ortada yokken 1922’de dünya olimpiyat komitesine 1924 olimpiyatlarına katılmak için başvurmuştu. Bu sade anekdot bile ulu önder Atatürk’ün spora verdiği önemi bir kez daha hepimize göstermeye yeter… Gönül isterdi ki ben ben bu vesile ile güzel ülkemizin spor kültürü ile ilgili bir yazı yazayım ama şu an konumuz Final Four ve Euroleague.

3.’lük maçından mutsuz ayrılacaktık, çok mutsuz ayrıldık!

Bu 3. maçı oynatma hevesi kimden veya nereden geliyor anlamış değilim. Olimpiyatlarda 3. olan takım veya bireysel sporcu bronz madalyayla ödüllendirilir. Euroleague’de 3. ve 4. Pozisyonlarda bitiren takımlara ayrı ödüller verilmiyor. Oyuncular bu maçlarda görev almayı sevmiyorlar ve sizin de gördüğünüz gibi genellikle salonların doluluk oranı bu maçlarda neredeyse %30’un altına düşebiliyor. Fenerbahçe’de dün akşam aynı şekilde sahaya çıktı. 3. Çeyreğin ilk dakikalarına kadar çekişmeli geçen maç Real Madrid’in 26-2’lik serisiyle koptu ve Fenerbahçe Euroleague tarihindeki en iyi normal sezonlardan birini geçirdikten sonra sakatlıklar ve formsuzluklar sonucu 4. olarak Euroleague takvimini tamamlamış oldu. Keşke maçla ilgili sadece bu kadarını yazıp, kaybettiğimizle üzülseydim, ancak Erick Green’in sakatlığı beni daha çok üzdü. Green belki de Fenerbahçe’nin bu final four organizasyonundaki tek formda oyuncusu sayılabilirdi. Umarız en kısa zamanda sağlığına kavuşur ve parkelere formda bir geri dönüş yapar.

“O” final başladı!

Bütün bir sezon, 16 takım, onlarca oyuncu, yüzlerce çalışan ve verilen çok büyük emekler. Her şey Euroleague kupası için yapılıyordu ve CSKA Moskova ile Anadolu Efes kupadan sadece 40 dakika uzaktalardı. CSKA maça hızlı başladı ve maç boyunca korudukları yüksek dış atış ortalamaları ile ilk çeyreğe daha hızlı başlamışlardı. Seyircisinin de desteğini arkasına alan Efes, kadro derinliği çok iyi olan ve “yıldızlar topluluğu” olarak nitelendirilen CSKA karşısında direnmeye çalışıyordu. CSKA belli ki yarı final maçını iyi analiz etmiş olacak ki savunmadaki öncelikli hedefleri olarak Larkin’i değilde, ikinci bir skorerin ortaya çıkmasını engelleyerek Efes’i hücumda tek opsiyonlu hale getirmeyi denediler ve başardılar. Sadece ikinci yarıda Krunoslav Simon, Larkin’e skor açısından yardımcı olabildi.Ancak yarı finalde 25 sayı katkı sağlayan Micic sadece 10 sayıda kalınca Efes’,in işleri kesat gitti. CSKA %64’e yakın attığı dış atışlarla maçta kontrolü Türk takımına bırakmadı. En kritik yerlerde Efes rüzgârıtam arkasına alacakken, CSKA her seferinde 3 sayılık isabet buldu ve rakibinin ivme yakalamasına fırsat vermedi. Maçta son dakikaya kadar direnmeyi deneyen Efes’te Larkin’in 29 ve Simon’un 15 sayısı yeterli olmuyordu. CSKA, MVP seçilecek olan Clyburn’un ve ona yardımcı olan gününde bir Cory Higgins’in 20’şer sayı daha atarak ona yardımcı olması Final karşılaşmasının 83-91’lik CSKA zaferiyle sonuçlanmasına sebep oluyordu. CSKA’yı gösterdiği performanstan dolayı tebrik ederim ve gelecekte yeniden Final Four’da bu güzel basketbollarını izleme keyfine varmak isterim.

Gelecek

Fenerbahçe her türlü dedikoduya rağmen eminim ki önümüzdeki senede de Final Four yapabilecek seviyede bir bütçeyle takım oluşturarak yoluna devam edecektir. Anadolu Efes için hedef önümüzdeki yıl istikrarlı şekilde devam etmeyi denemek ve önümüzdeki yıl yine Final Four’da kendine bir bilet kazanmak için elinden geleni yapmalıdır. CSKA’yı şampiyonluğu için yeniden kutlarım, İtoudis ve ekibi rakibe göre hazırlanmakta Finaldeki Efes maçında da gördüğümüz gibi artık uzmanlaşmış bir noktaya gelmiş durumdadır. Laso ve Real Madrid’in bireysel gelişim açısından değiştirmesi gereken pek bir şey bulunmuyor, ancak oyuncuların beraber oynama konusundaki eksikliklerini tecrübeli antrenör Laso’nun biraz daha üstüne düşerek tamamlayabileceklerini düşünüyorum.

Bu sene de tatlı bir Final Four hafta sonu geçirdik ve gelecekteki organizasyonlar için heyecan ve beklentilerimizi arttırdık!

Suphi Baykam

Exit mobile version