Son Periyot

Simmons-Mitchell Efsane Olacak Mı?

NBA

Simmons-Mitchell Efsane Olacak Mı

Şüphesiz modern basketbolun en haz alınan oyuncu kıyaslaması LeBron James ve Kobe Bryant ikilisi arasında gerçekleşendir. Kobe’nin skor bulmak için bir seri katil içgüdüsü ile hedefe kilitlenişi, LeBron’un ise 203 cm boyunda, 113 kg ağırlındaki dev cüssesine rağmen üst düzey top kontrolüne ve saha görüşüne sahip, all-around bir oyuncu oluşu izleyiciye her iki tarzda oyunun da zirvesini sunuyordu. İkili 12 Ocak 2004’teki ilk maçlarından başlayarak “Mamba Out” sezonun sonuna kadar toplamda 22 kere karşı karşıya geldi. Birbirlerine karşı oynadıkları bu maçlarda King 28.2 sayı, 7.4 ribaund, 7.3 asist ortalamaları yakalarken Black Mamba 24.6 sayı, 5.0 ribaund, 5.2 asist ortalamaları ile mücadele etti. Ancak 12 yıl süren bu mücadele sırasında hem Kobe’nin Lakers’tan başka bir takımda oynamaması hem de LeBron’un şuana kadarki kariyerinin tamamını Doğu Konferans’ında geçirmesi sebebiyle bir playoff mücadelesi gerçekleşmedi. Keza playoff’larda karşı karşıya gelmeyen ikili, finallerde de bizi bu görsel şölenden mahrum bıraktı.

NBA tarihi, dev bir ikili mücadelenin defterini henüz yeni kapatmışken yeni bir çekişmenin temeli mi atılıyor? Bu yeni basketbol savaşından kastım, Ben Simmons ve Donovan Mitchell kıyaslamasından meydana gelen “çaylak savaşı”. Küçük çaplı bir savaş olduğu basketbol otoritelerince kabul görse de bir çaylak savaşı olduğunu Mitchell ve hayranlarına kabul ettirmek pek de mümkün değil. Simmons draft olduğu 2016 yılı sonrası takımı Philadelphia ile henüz bir normal sezon maçına çıkmadan, sezon öncesi hazırlık maçında ayağındaki tarak kemiklerinden birini kırmıştı. Sakatlığı sonrası yapılan ilk açıklamada 3 aylık bir iyileşme süresi biçilen çaylak oyuncu daha sonra sağlık ekibince verilen karar doğrultusunda sezonu kapatmıştı. Hal böyle olunca 2017 draft’ı olarak bu sezon lige adımını atan Donovan Mitchell, Simmons’ın profesyonel kariyerinin ilk yılı olmadığı, maça çıkmasa bile Philadelphia organizasyonundan ayrı kalmadığı gerekçesi ile “çaylak” olarak kabul edilemeyeceği görüşünde. Normal sezon maçları sonlarına doğru Warriors karşılaşması öncesi salona üzerinde “Rookie” kelimesinin anlamını ifade eden bir sweater ile gelen Mitchell’ın üzerinde şunlar yazıyordu: “Rookie: An athlete playing his or her first season as a member of a professional sports team.”. Tabi aynı zamanda sweater üzerinde Adidas logosunun yer aldığı, Mitchell’ın Adidas ile, Simmons’ın Nike ile kontratının bulunduğu için ticari bir sataşmanın da varlığından söz etmek pek de yanlış olmaz.

Bu gergin ortam sürerken iki yıldız adayının da bireysel istatistiklerini karşılaştırmadan önce takımları Philadelphia 76ers ve Utah Jazz’in normal sezon ve playoff karnesine değinelim. Simmons’lı Philadelphia “Trust the Process” parolası ile başladığı sezonu Doğu Konferans’ını 3.sırada bitirerek peri masalına çevirdi. Yıllardır ligin dibine demir atan 76ers draft meyvelerini almaya başladı. Joel Embiid, Ben Simmons, Markelle Fultz üçlüsü etrafında yine genç Dario Saric, Furkan Korkmaz gibi oyuncular ile geleceğe yatırım yapan Philadelphia bu oyunculara ek olarak nispeten daha deneyimli Ersan İlyasova, J.J Redick ile yoluna kararlı bir şekilde devam ediyor. Normal sezonu 16 maçlık galibiyet serisi ile sonlandıran 76ers, playoff ilk turundaki Miami Heat engelini 4-1 ile geçerken konferans yarı finalindeki rakibi Boston Celtics karşısında henüz 2-0 geride.

Philadelphia cephesinde her şey beklenilenden daha iyi geçerken Utah Jazz tarafında da heyecan verici gelişmeler yaşandı. Ligin en iyi savunma takımı olarak gösterilen Utah omurgasını Ricky Rubio, Donovan Mitchell, Rudy Gobert üçlüsü ile oluşturmayı başardı. Sezon başında Gordon Hayward’ın Boston Celtics yolunu tutması ile Utah’a verilen şansın minimum olması Batı ekibinin pek de umurunda olmamış gibi. Sezon boyunca kaos ortamı yaratan Batı Konferans’ını 51 galibiyetle 5.sırada tamamlayan Utah Jazz süprizlerine devam etmekte kararlıydı. Playoff ilk turunda sezonu yüksek beklentilerle açıp hayal kırıklığı yaşatan Thunder’la eşleşen Jazz, rakibini 4-2 ile geçmeyi bildi. Konferans yarı finalinde normal sezon lig lideri Houston Rockets ile karşı karşıya gelen Mitchell ve ekibi burada da şaşırtmaya devam etti ve deplasmandan 1 maç çalarak seriyi 1-1’e taşıdı.

Tüm bu ön değerlendirmeler sonrası Simmons ve Mitchell rekabetinin bireysel yönlerine değinme sırası geldi. Ben Simmons lige 1.tur 1.sıra draft pozisyonundan katılırken Donovan Mitchell 1.Tur 13.sıradan seçildi. Başlangıçta yer alan LeBron-Kobe benzetmesi burada da bir kez daha kendini gösteriyor. Nitekim LeBron-Kobe, Simmons-Mitchell kıyaslamasında draft pozisyonları da aynı. NBA öncesi kolej kariyerlerine bakmak gerekirse Simmons takımı Louisiana State University(LSU) ile çıktığı tek sezonda, 19.2 sayı, 11.8 ribaund, 4.8 asist ortalamaları tutturdu. Mitchell ise 2 sezon yer aldığı Louisville ile 11.7 sayı, 4.1 ribaund, 2.2 asist ortalamaları ile mücadele etti. NBA istatistiklerine gelecek olursak ise Simmons şuanda 15.8 sayı, 8.1 ribaund, 8.2 asist; Mitchell 20.5 sayı, 3.7 ribaund, 3.7 asist ile mücadele ediyor.  Bütün bu istatistikleri bir kenara bırakıp oyun tarzlarına yöneldiğimizde asıl benzerlik ortaya çıkıyor. Donovan Mitchell’ın Kobe Bryant’taki bitiriciliğe odaklanışı, Ben Simmons’ın LeBron James’teki oyunu yönlendirme çabası içinde yer alışı göz önünde. Yılın Çaylağı Ödülü’ne yaklaşılırken her iki taraf da ödülü kazanacağından emin. Biz basketbol severler ise bu mücadelenin tadını çıkarmaktan ve geleceği yönlendiricek bu iki yıldız adayının tarih yazmalarına şahit olmaktan başka bir şey geriye kalmıyor.

Cem Güler

Exit mobile version