Son Periyot

Erbatur Ergenekon ile Basketbol Üzerine Konuştuk

Özel Röportaj

Erbatur Ergenekon ile Basketbol Üzerine Konuştuk

Spor camiasının tanınmış yüzlerinden, ekranların sevilen ismi Erbatur Ergenekon ile basketbol üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Bu keyifli sohbette merak edilenleri sizler için sorduk.

Televizyonlarımızın karşısında sizi severek takip etmekteyiz. Dünyanın bir çok yerinden yıllardır bizlere spor dünyasındaki gelişmeleri aktarıyorsunuz. Bu mesleğe nasıl adım attınız? 

Aslında daha lise yıllarında kendi sınıf maçlarımızdan yayın yapıyor, duvardaki panoya gazete kupürleri kesip asıyorduk. Çocukluktan itibaren hemen hemen tüm zamanım sporla geçti. Ya bir yerlerde top oynayarak ya bir spor karşılaşması izleyerek ya da spora dair bir yazı okuyarak… Fast Break dergisinin eski sayılarını toplamak için sahaflardan çıkmamıştım. Üniversitede ‘Gazetecilik’ bölümüne girdim. Hiç unutmuyorum daha ilk sene ne yapmak istediğimizin sorulduğu bir toplantı vardı. Hangi dal ile ilgilenmek istediğim sorulmuştu. Benim için zaten her şey baştan belliydi. Elimde bir Phil Jackson kitabı tutuyordum. ‘Ben bu işi yapmak istiyorum’ dedim. Bu hikayelerin içinde olmak. Sonra TRT binasına gittim, ‘Ben staj yapmak istiyorum’ diye. Spor servisine yönlendirdiler. Sene 2004… Milliyet, Fanatik, Habertürk TV, 24 derken… Şimdi sene 2018. O zamandan beri aşık olduğum işle birlikteyim. Aşk evliliği yürümez derler. İnanın bana en güzel o yürüyor.

Sayısız röportaj, canlı yayın ve bağlantılar gerçekleştirdiniz. Unutamadığınız, sizi en çok zorlayan yayın hangisiydi?

Unutamadığım deyince birçok keyifli an geliyor aklıma. New York’ta Madison Square Garden’dan özel bir iş yapmıştık. 2014 Dünya Kupası’nı yerinde takip ettim. Brezilya, Almanya’dan 7 yedikten sonra ortam bayağı gergindi. Binlerce Brezilyalı’nın üzerinize koştuğunu düşünün. Münih’teki Şampiyonlar Ligi Finali (Barcelona’nın kazandığı) de unutulmazdı benim için. Darüşşafaka Doğuş ile Rusya ile gergin olunan dönemlerde Moskova’ya gitmiştik. Sıkıntı var dikkat edin deniyordu. Kızılmeydan’dan canlı yayın yapmıştık. Güzel bir Rocky Balboa anıydı…

Basketbol ile aranız nasıl ? Güneşli bir günde topunuzu alıp basketbol oynamaya gider misiniz?

İzmir’de okuldan (Bornova Anadolu Lisesi) çıkıp servisten Mavişehir potalarda inerdik. Elimizde basketbol topumuz olurdu. Olmasa da bir tane bulunurdu zaten. Hala soru cümlesi bu mu bilmiyorum ama “Beyler maç yapar mısınız?” tümleci hiç boş dönmezdi. Kendi takımımız vardı, ekip hiç değişmezdi. Bir yerden sonra ezeli rakipleriniz bile oluşuyor. Suadiye tarafında oturduğum için biraz İzmir havası ve sahilde bolca pota var. Vakit buldukça gitmeye çalışıyorum. Elde basketbol topu, hafif serin bir akşamüstünde sahildeki potlara gidip basketbol maçı yapmaktan daha büyük keyif dünya üzerinde çok az var. Bu arada benim için oyunda esas olan güzel bir pastır. (Organizasyon yaparsanız çağırın) Biraz daha gençken en sevdiğim dizi One Tree Hill’di… Bence bu da sorunun cevabının tümevarımı olabilir….

Spor muhabiri olmasaydınız ne işle uğraşmak isterdiniz?

Esasında basketbolcu olmak istiyordum. Dünya üzerinde birçok örneğinde olduğu gibi profesyonel olamayıp medyada spor sektörüne yöneldim. (Fena değilimdir aslında ama şut –klasik olarak- sıkıntılıydı ;)). Basketbol antrenörü olabilirdim. Bir süredir futbolda genç takımları takip ediyorum. Altınordu’nun da yer aldığı birçok altyapı turnuvasını takip ettim. Şimdi NTV’de Geleceğin KaraKartalı programını yapıyorum. Altyapılarda teknik ekiplerde yer almaktan keyif alırdım diye düşünüyorum. New York’da ya Londra’da bir ‘Jazz Cafe’ de işletebilirim. Bak bu da güzel fikir oldu.

Her ne kadar ekranlarda sizi daha çok futbol üzerine programlarda ve bültenlerde görsekte sporun her dalına hakim olduğunuzu biliyoruz. İkisinin de yeri ayrı olsa da basketbol mu yoksa futbol maçı mı izlemek size daha çok keyif veriyor?

Dediğin gibi ikisinin de yeri ayrı. Ancak şu an bir teklif gelse; “Sihirli dokunuşla NBA süper yıldızı ya da futbolda dünyanın en iyi oyuncusu olacaksın. Hangisini seçiyorsun?” deseler. Düşünmeden NBA şıkkını seçerdim.

Biraz NBA konuşalım. Yoğun temponuza rağmen vakit ayırıp NBA’i takip ettiğinizi biliyoruz. NBA’de hangi takımın taraftarısınız ? Tuttuğunuz takımın size göre, bu sezon artıları eksileri nelerdi?

Bak bu zor bir soru. Yıllardır NBA’de bir takımın koyu taraftarı olamadım. Oyunun kendisine ve hikayelerine çok aşığım çünkü. Yine de 2-3 takım öne çıkıyor. Boston Celtics sempatimi bilen çok. Favori oyuncum Kyrie de orada. Keyfim yerinde. Philadelphia da yine çocukluktan beri desteklediğim bir ekip. Bir kere hayranı olduğum Iverson’ın şehri. Aynı zamanda tüm zamanların en iyi spor karakteri Rocky Balboa da Philly’den. Yine Sir Charles Barkley, küçük yaşta hem Philly hem de Phoenix’e sempati beslememi sağladı. Bir tane söyleyemeyedim, kusura bakmayın.

NBA’de oynayan hangi oyucuyla röportaj yapmak isterdiniz? Neden?

Aktif olarak Kyrie Irving favori oyuncum. Sanırım bu sıralamada ilk satırı yazılır. (Dünyanın düzlüğü yuvarlıklığını konuşmam tabii 🙂 ) — Gelmiş geçmiş diye soracak olursanız Michael Jordan elbette. DR. J ile de Rucker Park civarında oturup biraz eski New York sokaklarını konuşmak isterdim.

Dünyayı kurtarmak için bir basketbol maçına çıkacak olsanız, kendinize dört takım arkadaşı olarak kimleri seçerdiniz?

Nefis soru. Oyun kurucu ben. 2 numara Mike tabii. 3’te Bird oynar. 4’e Barkley’i alırım (Tim Duncan tarihin en iyi 4 numarası, bu seçimi Duncan’dan biraz özür dileyerek yapıyorum. Ama Sir Charles bana bu oyunu sevdiren adamların başında geliyor ve ona güveniyorum). Bana göre tarihin en iyi pivotu Shaquille O’neal. 5’e Shaq’i yazarım. (Ama umarım maç faul atışlarına kalmaz).

  1. Adam Allen Iverson

(Bu arada karşılaşmayı hepsi ‘Jason Williams’ tadında olan 35 asistle bitiririm. 2 sayı 1 ribaund da diğer istatistiklerim J )

Temsilcilerimiz Furkan ve Cedi’den beklentileriniz neler ? Sizce NBA’de kalıcı olabilirler mi?

Başarılı olacaklarına inanıyorum. Kalıcı olmak için önce mental olarak bunu istemeleri, bununla yaşamaları lazım. Akılları sadece NBA’de olduğu sürece bunu başaracaklardır.

NBA’de sezonun en iyi beşini seçecek olsanız kimlere yer verirdiniz?

Simmons – Oladipo – Harden – LeBron – Davis (6. Adam Lillard)

Coach: Brad Stevens

Yıllardır sorulan özellikle bu sezon herkes tarafından tartışılan kıyaslamayı size de soralım. LeBron James mi, Michael Jordan mı?

Michael Jordan’ın yanına kimseyi koyabileceğimi sanmıyorum. O başka bir boyutta. Herkesten başka bir frekansta. Yine de Lebron bu sezon benim bile aklıma girdi. 33 yaşında fiziksel ve mental olarak en iyi seviyeye çıktı. Şunu söyleyeyim, Cavs’i, bu Golden State karşısında şampiyonluğa uzandırırsa; Jordan’ın tahtının yanına bir koltuk daha ekleyebiliriz. Tabii MJ’in her şeye rağmen koltuğu iki tık daha büyük olur. Benimle tartışmayın, Barkley’e, Malone’a Stockton’a sorun… Nedenini anlatır…

 

Sezonun bitmesine çok az kaldı. MVP adayınız kim?

MVP büyük bir çoğunluğun fikir birliği yaptığı üzere Harden olacaktır. Lebron James kariyerinin en iyi sezonunu geçirdi. Anthony Davis de öyle. Ama normal sezon ödülü James Harden’ın diye düşünüyorum. Yine de Sakal abimizin ‘kazanan oyuncu’ kavramı Golden State serisi sonrası tartışılmalı kanımca.

NBA’de bu sezon şampiyon kim olur?

İlk maç az önce bitti. Durum 1-0 Golden State önde. Tüm kalbimle Cleveland’ın şampiyon olmasını istiyorum. Durant’in Golden State Warriors’a geçişinin ardından ortaya çıkan durumun çok adil olduğu düşüncesinde değilim. Golden State yıldızlarını yarattı deniyor. Durant gelinceye kadar doğruydu. Ama Kevin Durant, zaten muhteşem bir takıma gitti, yüzük için. Benim süper yıldız anlayışım bu değil. Bu başka ve derin bir konu tabii. LeBron kariyerinin en iyi sezonunu geçiriyor. Gerçi bu JR Smith gibi arkadaşlar ile nasıl kazanır bilemiyorum.

NTV Spor’un kapanmasına herkes kadar bizde çok üzüldük. NBAFollowers instagram hesabımızın paylaşımlarını “Gündem Net” programında tercih ettiğiniz ve destek verdiğiniz için ayrıca teşekkür ederiz.

Emek verdiğiniz için ben teşekkür ederim. Paylaşımlarınızı keyifle takip ediyorum. Dijital medya, Sosyal medya ve ana akım medya artık harmanlanmalı. (Medya parantezine almalıyız kısacası) Gündem Net programında da yaptığımız buydu aslında. Ben hemen hemen tüm platformların bu bağlamda iç içe yaşaması gerektiğini düşünüyorum artık. Medya, dünya ve hayat buna evrildi zaten.

Son olarak, spor ile içten muhabbetin harmanlandığı “Kırmızı Çizgi” programına hasret kaldık. Bu tarz konseptlerle sizi ekranlarda daha çok görmek istiyoruz. İlerisi için, yeni bir projeniz var mı?

Çok teşekkürler. Bu konuda çok yorum geliyor, takip eden tüm dostlara sevgiler ve saygılar. Yeni projeler elbette var. Hayat anların toplamı, bakalım bundan sonra hangi anlar nasıl toplanacak? Ben de merak ediyorum.

Yoğun temposuna rağmen, içten ve samimi cevaplarıyla bize zaman ayıran Erbatur Ergenekon’a teşekkür ediyoruz…

Bu keyifli röportaj için ben teşekkür ederim.

Ruhi Ünal – SonPeriyot.com / NBAFOLLOWERS
İzinsiz paylaşılması yasaktır.
Exit mobile version