Son Periyot

Anadolu Efes vs. Zenit | Analiz

anadolu-efes-vs-zenit-analiz

İptal edilen 2019-2020 Sezonunun 26. haftasından bu yana EuroLeague basketboluna hasret kalanlar basketbolseverlerin beklediği gün sonunda geldi. EuroLeague maratonuna bugün itibariyle nihayet yeniden start verildi.

İptal edilen normal sezonu ilk sırada götüren temsilcimiz Anadolu Efes ve Ergin Ataman’ın yeni sezona nasıl gireceği büyük merak konusuydu.

Sezona Rus ekibi Zenit’e karşı parkeye çıkarak açan Anadolu Efes ev sahibi olmanın da verdiği özgüvenle şüphesiz ki maça net favori olarak çıktı. Ekibimiz adına tek handikap ise takımın yıldızı Shane Larkin’in sakatlık dolayısıyla ilk maçı kaçıracak olmasıydı.

Maça beklenen hücum performansı ile başlayamayan Anadolu Efes hücumda Simon’un başarısız şutları ve rakibin sert savunması nedeniyle hücumda oldukça tutuk bir performans sergiledi. Takımın en önemli hücum opsiyonlarından dış atışlarda yetersiz performans gösteren Efes, ilk çeyrekte Micic’in bireysel oyunları ile skora tutunmaya çalıştı. Fakat konuk ekip eski Pınar Karşıyaka’lı Ponitka ve KC Rivers ile bulduğu sayılarla farkı 5 sayıya kadar çıkardı. Sonrasında iki dominant savunmacı Dunston ve Singleton’ın devreye girmesi ile Anadolu Efes üstünlüğü ele aldı, ama uzun sürmedi. Bench’ten gelen katkı ile toparlanan konuk ekip ilk çeyreği 5 sayı önde kapatmayı başardı.

İlk çeyrekte vasatı aşamayan Simon’un yerine ikinci çeyrekte Tolga Geçim’e dönen Ergin Ataman; boş atışları bulsa da bir türlü değerlendiremeyen genç oyuncudan da istediği verimi alamadı. Tam bu esnada devreye giren Rodrigue Beaubois ve Moerman ‘ın etkili oyunu ekibimizin imdadına yetişti ve Efes rakibini yakalamayı başardı. Kevin Pangos ve Moerman’ın düellosunu izlediğimiz ikinci çeyreğin ortalarında bir dakika içinde iki üçlük bulan sürpriz isim Vitaly Fridzon ile rakip takım maça tutunmayı başardı. Maçta her ne kadar baskın taraf Anadolu Efes olsa da ilk yarı 26-26 berabere tamamlandı.

3. çeyreğe Simon ve Beaubois’nın fırtına gibi başlamasıyla Efes çeyreğin hemen başında farkı 7 sayıya kadar çıkardı. Bu andan itibaren oyunda daha baskın olmayı başaran Efes alışılmış fast-break hücumları ile de üçüncü çeyrekte çok uzun bir süre olmasa da istediği oyunu oynamaya başladı. Bu esnada devreye giren eski Barçalı Kevin Pangos, maçın sonuna kadar oyunu domine etti desek yeridir. Art arda bulduğu üçlükler ve asistlerle Anadolu Efes’in savunma dengesini bozan Kanadalı oyun kurucu gösterdiği performans ile top kullanma özgürlüğü verildiğinde neler yapabileceğinin işaretlerini verdi. Pangos’un yanına Ponitka ve Gudaitis gibi savunma yönü ağır basan Avrupalı oyuncuların katkısıyla Zenit, Anadolu Efes’i yakaladı. Fakat ekibimiz Micic’in tekrar devreye girmesi ile son çeyreğe 5 sayı önde başladı.

Karar periyodunda her iki takım da ilk 4 dakikada sadece karşılıklı fauller ile seyir zevki düşük bir maç izletti. Son periyodun ortalarına kadar 6-7 sayı bandında seyreden fark malesef bu andan itibaren konuk takımda Rivers’ın başlattığı, Pangos’un ise maçın sonuna kadar bıkmadan bulduğu sayılarla bir anda aleyhimize döndü. Maçın son 3 dakikasında öne geçen Rus ekibi bu farkı yaptığı iyi savunma ve ekibimizin pozisyonları cömertçe harcaması ile korumayı başardı. Böylelikle herkesi şaşırtarak sezonun ilk maçında Anadolu Efes gibi bir takımı 69 sayıda tutarak büyük bir sürprize imza attı.

Mağlubiyetin nedenlerine göz atacak olursak muhakkak ki ilk sırayı bu akşam tuğla atan dış skorerlerimiz alacaktır. İlk yarıda 1/10 isabetle bulunan 26 sayı ve maç sonunda 7/27’lik dış atış isabetiyle atılan 69 sayı aslında birçok şeyi özetliyor.

Bununla birlikte seyirci faktörünün olmaması hem oyunun seyir zevkini hem de ev sahibinin maç içinde vereceği reaksiyonları bugün oldukça düşürdü. Temsilcimiz seyircinin devreye girdiği kritik anlarda Efes hücumunun üzerindeki ölü toprağını atacak etkiyi bugün maalesef ne bench’ten ne de taraftardan bulabildi.

Diğer detaylara göz atacak olursak rakibin Efes’e karşı çok iyi çalıştığı ikili oyunlarla baskın savunma tarzının Anadolu Efes’i fazlasıyla yıprattığını görebiliriz. Hızlı hücumları seven, atletizmi dış atışlarla buluşturan Anadolu Efes’e karşı yaptığı sert savunma ve faullerle oyunu yavaşlatan, set oyunlarına mahkum eden Pasqual ve ekibini tebrik etmek gerekir. Unutmamak gerekir ki burası EuroLeague. Son 5 dakikaya kadar skorun bu yönde değişeceğini Ergin Ataman dahil kimse tahmin edemezdi sanırım. Son çeyreğin ortalarında kritik anlarda cömertçe harcanan pozisyonları konuk ekip kısıtlı kadrosuna rağmen çok iyi cezalandırdı.

Bireysel performanslara küçük bir parantez açacak olursak rakip ekip güzel ve tipik bir Avrupa basketbolu ortaya koydu. Savunmada Gudaitis ve Ponitka’nın etkili oyunu bizi oldukça yıprattı diyebiliriz. Pangos da savunma yüklü takımın net skoreri olarak takımın savunma – hücum dengesini sağladı ve yüksek yüzdeli ofansif performansıyla EuroLeague’in önde gelen guardlardan biri olabileceğinin işaretlerini verdi. Geçen sezon Galatasaray’a transfer edilen Poythress’e gelecek olursak; atletizmini kullanarak yaptığı savunma ve bulduğu pota altı sayıları ile oldukça iyi bir performans sergiledi.

Ekibimizde ise savunmanın en etkili ismi Dunston, bugün etkisiz kaldı. Bununla birlikte geçtiğimiz sezon gösterdikleri performans ile herkesi şaşırtmayı başaran Pleiss ve Sertaç da takımın savunmadaki boşluğunun temel faktörlerinden oldu.

Yıldız skorer Shane Larkin’in dış atış ve fast-breaklerini mumla arayan Anadolu Efes umarız ki önümüzdeki dönemde kendini toparlar ve eski performansına döner. 80 sayının altında kaldığı maçları kazanması çok da kolay olmayan Efes’in hücumda yapılandırması gereken şeyler olduğu ortada. Koç Ataman’ın da geçen hafta belirttiği üzere takım sezona pek de hazır değil. Umarız ki takım reçetesini bir an önce kendisi yaratıp eski Efes’i bizlere tekrar izlettirir.

Akın Taş

Exit mobile version