Son Periyot

5 Dakikada Kayıp Gitti | Real Madrid – Anadolu Efes Maç İncelemesi

5-dakikada-kayip-gitti-real-madrid-anadolu-efes-mac-incelemesi

Hatırlayacağımız üzere serinin ilk iki maçını 27 ve 26 sayı farklarla geçen Anadolu Efes, bu anlamda rakiplerine play-off tarihinde ilk iki maçta en çok fark atan takım rekorunu kırarak tarihe geçmişti. Normal sezonun son haftalarında Madrid’de oynanan maçı da dahil edersek son 3 karşılaşmada toplamda 75 sayı farkla rakibini geçen temsilcimiz, bu anlamda da İspanyol devi Real Madrid’e tarihinin en sancılı günlerini yaşatıyor diyebiliriz.

Şanslıyız ki hiçbir sakatlık yaşamadan geçtiğimiz serinin ilk iki karşılaşmasının ardından Anadolu Efes, Madrid’deki serinin üçüncü karşılaşmasına da net favori olarak çıkan taraf oldu.

Anadolu Efes’i yüksek tempolu oyun ile durduramayacağını serinin ilk iki maçında çok iyi öğrenen Real Madrid koçu Pablo Laso bu karşılaşmaya ilk maçın tam aksi oyun ve oyuncu beşi ile başladı. Temsilcimize karşı alışkın olmadığımız üzere alan savunması ile başlayan Real Madrid bu sayede ilk 4 dakikada skoru düşük seviyelerde tutmayı başardı. Son haftalarda verim alamadığımız oyunculardan olan Fransız 4 numara Adrien Moerman’ın kaçırdığı boş üçlükler ile aradığı ritmi bir türlü bulamayan Anadolu Efes, periyot boyunca üçlük çizgisinin gerisinden 0/8 ile oynayınca oyunda da üstünlüğü bir türlü sağlayamadı ve ilk çeyrek 15-15 gibi düşük bir skorla berabere sona erdi.

İkinci çeyreğe Vasilije Micic’in içeri devrilerek bulduğu ikili oyunlarla hızlı başlayan Efes rakibin de savunma stratejisini adam adamaya çevirmesi ile oyunda üstünlüğü yavaş yavaş ele geçirmeyi başardı. Skor anlamında Sergio Llull’un dış atışları ile ayakta kalmaya çalışan ev sahibi ekip her ne kadar istediği sayıları dışarıdan bulsa da bu andan itibaren devreye giren son haftaların formda ismi Sertaç Şanlı ve Rodigue Beaubois da bu dış atışlara çok iyi yanıt verdi. Böylece hem takımın bugünkü üçlük krizini aşan hem de farkın temsilcimiz lehine çift hanelere çıkarmayı sağlayan Anadolu Efes rakibin skor anlamında yaklaşmasına da engel olmayı başardı. Farkın 7 sayı civarında seyrettiği periyodun sonlarında son sözü tekrar Fransız gard Beaubois söyledi ve Anadolu Efes ilk yarıyı 10 sayı farkla önde geçmeyi başardı.

İlk iki karşılaşmaya nazaran konsantrasyon olarak düşük kaldığımız bu maçın ilk yarısında temsilcimiz kötü oynamasına rağmen Micic, Beaubois ve Sertaç Şanlı ile ilk yarıyı önde geçti. İkinci yarıya kaldığı yerden devam Beaubois’nın birebiri ve Micic’in üçlüğü ile başlayan Anadolu Efes tıpkı diğer maçlarda olduğu gibi üçüncü çeyrekte vitesi artırmaya başladı ve fark henüz çeyreğin başlarında 15 sayıya ulaştı. Topu önde savunarak hem Anadolu Efes’in hızlı hücum ritmini kesmeyi deneyen hem de savunmada agresifleşen Real Madrid; periyodun sonlarına doğru eski Galatasaraylı Alex Tyus ile sayılar bulsa da lacivert beyazlı temsilcimiz önce Bryant Dunston’ın orta mesafe atışı ardından Micic ve Simon’un üçlükleri ile farkı çift hanelerde tutmayı başardı. Euroleague’de üçüncü çeyreklerin açık ara en iyi oyuncusu olan Vasilije Micic’in yeniden yıldızlaştığı, Shane Larkin’in ise ilginç bir şekilde ilk sayılarını periyodun sonlarında bulduğu üçüncü çeyreği Anadolu Efes çok iyi oynamasa da 10 sayı farkla önde geçmeyi bildi.

Karar periyoduna Dunston ve Beaubois’nın içeriden sayıları ile başlayan temsilcimize karşı Real Madrid en iyi yaptığı işlerden olan keskin şutörleri üzerinden bulduğu dış atışlar ile farkın kapanmasına engel oldu. Buldukları teknik faulle de momentumu kendi lehlerine çevirmeyi başaran ev sahibi ekip farkı da bu sayede uzun zamandan sonra tek hanelere indirmeyi başardı. Şunu unutmamak gerekir: Anadolu Efes de olsanız burası Euroleague ve rakibiniz de Real Madrid gibi üçlük tehdidi çok yüksek bir takım ise skor farkı çok da önemli değildir. Maçın özellikle son 5 dakikası bu senaryonun en güzel örneklerinden birine sahne oldu. Oyunun özellikle psikolojik tarafını teknik faullerle ele geçiren Real Madrid, takımın keskin şutörleri Sergio Llull ve Thompkins’in yağmur gibi gelen üçlükleri ile son bir dakika kala farkı bire indirdi. Buldukları seri ile maçın bitimine son 50 saniye kala uzun zamandır ilk defa öne geçen ev sahibi Real Madrid hücumda gittikçe düzensizleşen temsilcimize karşı son 1 dakikada hata yapmadı ve maçı da Garuba’nın attığı sayı ile 4 sayı farkla Real Madrid kazandı.

Serinin 2-1’e geldiği karşılaşma sonrasında takımımızın bu sürpriz yenilgisini inceleyecek olursak, en önemli nedenin bugün harcanan boş atışlar olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Özellikle Shane Larkin’in son haftaların aksine bulduğu 1/7 gibi çok kötü dış atış oranı ile son ayların en kötü performansını izlediğimiz maçta yenilginin diğer sorumluları şüphesiz ki 4 numara pozisyonundaki Chris Singleton ve Adrien Moerman oldu. Her iki oyuncunun toplamda 0/6 ile üçlük attığı karşılaşma ile Anadolu Efes bizlere bu sene alışkın olmadığımız bir dış atış performansı izletti.

Bugün çok da fena oynamayan ve rakip pota altını yüksek yüzdesi ile yoran oyuncuların başında gelen Sertaç Şanlı’nın henüz üçüncü çeyreğin sonunda 4 faulle kenara gelmesi de Anadolu Efes ‘in hücum alışkanlığını bozan faktörlerden bir diğeri oldu.

Takımın artıları ise şüphesiz ki üçüncü çeyreğin yıldızı Vasilije Micic ve Rodrigue Beaubois idi. Onların performanslarının da bu skorla çöpe gittiğini varsayarsak Anadolu Efes’in bu maçtan birçok ders çıkarması gerektiği aşikâr. Bu maç elbette ki Efes’in ölüm kalım maçı değildi. 40 dakikanın 35’inde rakibini ezen lacivert beyazlı temsilcimiz, çok basit hatalar yüzünden bu maçı kaybetti.

Umarız ki koç Ergin Ataman ve öğrencileri bu stresli maçın ardından gerekli dersleri çıkarır, alışkın olduğumuz dış atış performansını sergiler ve iki gün sonra final-four bileti ile İstanbul’a döner.

Akın Taş

Exit mobile version