EuroBasket 2015’e Daha İyi Bir Başlangıç Yapamazdık

12 Dev Adam’ın Avrupa Basketbol Şampiyonası’ndaki grubu açıklandığında otoritelerin hepsi bu grubun bir ölüm grubundan farksız olduğu konusunda hemfikirlerdi. Zira Türkiye avantajlı biçimde bir üst tura yükselebilmek için İtalya, Almanya, İspanya ve Sırbistan gibi uluslararası turnuvalarda defalarca kürsüye çıkmış önemli ekollerden en az ikisini yenmek ve İzlanda karşısında da sürpriz bir kötü sonuç almamak zorundaydı. Hazırlık sürecindeki en belirgin eksikliği, üretken kısa oyuncu rotasyonundaki darlık olan millilerimizin, bu gediğini kapatabileceği temel özelliği olarak ise maçın sonuna dek savaşan, adeta her topa atlayan mücadeleci kimliği dikkat çekiyordu. Savunma direncimizin ana hatlarından birini oluşturan Doğuş’un turnuvanın hemen öncesindeki ani sakatlığı ay-yıldızlı ekibimizi zor duruma sokuyor ve yaklaşık 60 yıldan beri herhangi bir resmi maçta mağlup edemediğimiz İtalyanlar’ın karşısına biraz da bu beklenmedik gelişmenin yüküyle çıkıyorduk.

Dün akşamki maçın ilk çeyreğine çok hızlı bir giriş yaptığımızı ve geçiş oyunlarındaki skor başarımız sayesinde İtalyanlar’ı epey şaşırttığımızı söylemek abartı olmaz. Bu bölümde Dixon dış atışlarda isabet bulurken, Sinan deliciğiyle katkı yaptı. Furkan’ın hücum ribauntlarındaki yüksek sezgisi ve doğru pozisyon alması sayesinde bulduğu sayılar da elbette yadsınamazdı. Ersan’ın orta mesafe isabetleri, Cedi’nin bazen dış şutları, bazense penetreleri sayesinde bulduğu basketler de İtalya’yı 16 sayı geride bırakmamızı sağlayan diğer faktörlerdi.

İtalyanlar ikinci yarıda Gallinari’nin öncülüğünde baş kaldırdılar. Bu süreçte hücumda acele tercihler yapmamız ve basit top kayıplarına sürüklenmemiz İtalya’nın önce farkı eritmesine, sonra da maça ortak olmasına yol açtı. Hücumdaki yanlışlarımızı, savunma konsantrasyonumuzu kaybetmeyişimizin ve baskılı savunmanın dozajını yükseltip İtalyanlar’ı oyundan düşürmemizin yardımıyla telafi ettik. Maçın bitimine doğru gelişen kırılma anlarında özellikle Semih’in ikili oyunlardaki etkinliği ve Ersan’ın basket faulle sonuçlanan sayısı sayesinde ibreyi yeniden lehimize çevirdik. Maçın sonunu hazırlık turnuvalarındaki görüntümüzün aksine bu kez doğru oynayınca sahadan zaferle ayrıldık.

Evet, yaklaşık 60 yıldan beri hiçbir resmi maçta yenemediğimiz İtalya’yı nihayet alt ettik. Bu bağlamda yeni bir tarih başlatmamız da şüphesiz çok değerli. Ne var ki turnuvanın henüz başındayız ve yazımın girişinde de belirttiğim gibi rahat kafayla üst tura çıkabilmemiz için en az iki galibiyete daha gereksinim duyacağız. Bu akşam sıradaki rakibimiz Rodriguez, Fernandez, Llull, Pau Gasol, Reyes gibi bireysel kalitesi çok yüksek oyuncuları bulunan İspanya. İspanya maçı öncesi 12 Dev Adam maçı hiç bırakmayan, son saniyeye kadar pes etmeyen görüntüsüyle hepimize umut veriyor. Üstelik pota altında milli formayla belki de en formda görüntüsünü çizen bir Semih Erden tehdidimiz var. Bu gerçekler ışığında neden yeni bir zafer olmasın?
İspanya karşısında başarılar 12 Dev Adam, yolun açık olsun…

Mehmet Şükrü Özen