Uzun süren Anthony Davis & LA Lakers flörtü, geçtiğimiz gece mutlu son ile bitti. AD karşılığında; Lonzo Ball, Brandon Ingram, Josh Hart, 2019 dördüncü sıra ve önümüzdeki yıllara ait üç birinci tur seçim hakkı New Orleans Pelicans’a verildi. Herkes Holywood’un çekim etkisine kapılmışken işe biraz da Pelicans tarafından göz atalım.
2019’un ilk haftaları; LeBron James sakatlık sorunu ile uğraşırken bir yandan da Anthony Davis’i takıma getirmek için çalışıyor, New Orleans ise Twitter sayfasından konuya mizah ile yaklaşıyor. Lakers elindeki bütün genç çekirdeği ve draft haklarını Pelicans’a teklif etse de istediğini alamıyor. Peki geçtiğimiz gece bu istek yerine geldi?
14 Mayıs’ta yapılan Draft Lottery, büyük sürprizlere sahne oldu. New Orleans Pelicans ilk sıradan seçim hakkı alarak şaşkınlık yaratırken, ilk dört seçimine girmesi imkansız görünen Lakers dördüncü sırayı aldı. Tabii bu durumun ardından Pelicans’ın çok uzun vadeye yaymayı düşündüğü yeniden yapılanma, ilk sıra seçim hakkı ile biraz daha orta vadeye kaydı; ne de olsa Zion Williamson etkisi iyiden iyiye hissediliyordu.
LA Lakers’ın takas paketinde oyuncu bazlı yer alan Lonzo Ball, Brandon Ingram ve Josh Hart üçlüsü geçtiğimiz aylarda da teklif edilmişti ama bu sefer ek draft hakları paketin değerini arttırdı. Lakers’ın dördüncü sıradan seçim hakkını vermesi ve 2020’lerin ilk dört draftına dair önemli seçimleri de eklemesi Pelicans’ın tavlanamayan gönlünü çelmeyi başardı.
Pelicans’ın şu anki yıldızları Jrue Holiday ve Julius Randle, kariyerlerinin en iyi sezonunu geride bıraktı. Yaz arasında takımları ile kontrat yenilemeleri de muhtemel. Dördüncü sıra seçimi ise NOP’u n bench gücüne ek takviye getirebilir. Jarrett Culver gibi saf skorer bir oyun kurucuyu veya De’Andre Hunter gibi boyalı alan pas kanallarını ve etkinliğini arttıracak bir uzunu tercih etmek daha doğru olacaktır. Tabii önümüzdeki yıllarda yapılacak olan draft’ların getirecekleri, bu takasın kazanan kaybeden mevzusunu daha net ortaya dökecek.
Biraz ana hedeflere odaklanalım. Zion Williamson. All around yıldız özelliğini taşıyan Zion için üçlük sorunu elde ettiği apolete zarar veriyor. Açık saha hücumları ve spacing koridorlarını bulduğu zaman durdurulamaz ancak sıkış tıkış bir oyun ona göre değil. Yani Zion’ı Giannis Antetokounmpo’nun özellikleriyle bağdaştırabiliriz. Bucks, Antetokounmpo’nun etrafına bol şutörlü ve top dağıtımlı bir yapı inşa etmişti; Brook Lopez, Nikola Mirotic, Khris Middleton, Malcolm Brogdon vs. Pelicans’ın sıradaki hamleleri de buna yönelik olmalı çünkü Lakers’tan gelen parçaların o kadar da iyi şutör performansı koyamadıkları ve onların da spacing’e dayalı oynadıkları ortada. Yani Pelicans’ın orta vadeli hedeflerine daha sağlıklı ulaşması için serbest oyuncu pazarından Bojan Bogdanovic veya Khris Middleton gibi 3&D ve Marcus Morris veya Paul Millsap gibi kanatlardan top yönlendiren, şutör özellikli oyuncularla anlaşılmalı.
Tabii bütün bunlar olsa bile takımın şu anki koçu Alvin Gentry’nin oyun felsefesi biraz değişmeli. Zira Gentry, topu paylaştırmaya fazla yanaşmadan isolation ve pick and roll/pop oyunları üzerinden skor üretmeye daha yatkın. Ingram, Zo, Zion, Jrue gibi topla oynamaya aşık olan oyunculara bu düzeni verirseniz takımın kimyasını da kısa vadede bozarsınız. Bu nedenle ilk olarak serbest oyuncu pazarından nokta takviyeler yapılmalı, ardından da Alvin Gentry oyun kitabını yeniden gözden geçirmeli.
Bu takasta kazanan kaybeden diye bir konu, bence, yok. Lakers, LeBron James’in kovaladığı hayaleti yakalaması için son sayfaya mükemmel bir editör alırken; Pelicans, uzun vadeli hedeflerini kısaya yakın orta vadeye çekerek franchise duruşu sergiledi. Hepsi bir yana; NBA Finalleri bittikten sonra yaşadığımız 44 saatlik krizin bu takasla sona ermesi sanırım en çok bizleri mutlu etti. Bayanlar ve baylar, takasların ve dedikoduların bitmediği yaz arasına hoşgeldiniz!
